Tarihe Kalın Notlar Şiiri - Mustafa Bulan

Bir daha bakalım şu anlamlı sözlere:
“Körler sağırlar hep birbirini ağırlar”.
Hem “Ulu Hakan’ı” çıkardılar göklere!
Hem darbecilere büyük saygı duydular…

Sait Molla, İskilipli, Mustafa Sabri…
Onlar karşıydılar “Sultan Ulu Hakan’a”...
Ne var ki göklere çıkarıldı her biri.
Uydurup sonra da inandılar yalana!

Her biri saygı gördü büyük alim diye!
Oysa “Ulu Hakan’a” hiç beslemediler
Ne muhabbet ne saygı, kızıl sultan diye.
Hepsinin de umuduydu şu darbeciler.

Onlara göre devir öyle bir devir ki;
“Yıkmak için koca Osmanlı Devleti’ni”
“İç dış tüm düşmanlar kuşatmıştı her yeri”.
Oysa “Ulu Hakan’a” düşmandı her biri.

Bunlara rağmen ilan ettiler hepsini
“Kutup, benzersiz, çağın harika alimi”.
Ama tarih yazdı: “Darbeci, işbirlikçi!”
Artık söyleyin: Bu ne hal, bu ne çelişki?

Hiç doğru tarih çıkmaz bu çelişkilerden!
Mesala Enver Paşa da darbecilerden...
Hem de sarayın damadı, bizzat içinden...
Ancak bunları konuşmadılar sahiden?

Hem Abdülhamid’i övdüler ölçsüzce
Hem de düşmanlarını sevdiler delice...
Ancak biri çıkıp çelişkiyi söylerse;
Güya “Bizler pişman olduk demişler”, yerse!

Bu hocalar yalnız kalmadılar bununla!
İstiklal Harbi’nde çıktılar meydanlara...
İş birliği yaptılar cephede düşmanla.
Hele bir bakın verdikleri vaazlara...

İşte bir gün gelecek on beş Temmuzu da
Bağlayacaklar Anıttepe’de yatana!
Diyecekler; birileri onun yolunda
“Giderken taşlar döşedi darbe yoluna.”

Gerekçe hazır, hem de uyduruk tarihten:
Şu Molla, İskilipli, Mustafa Sabri’den…
Diyecekler: “O da pişman olmuştu zaten”.
Böyle aklanacak, söyleyelim şimdiden.

Belki de Amerika öncesi, sonrası
“Önce mümindi, alimdi, yoktu başkası(!)”
“Sonra yemeğine koydular ilacını(!)”
“Veya beyni yıkandı, aldılar aklını(!)”

Ezcümle pek fark etmez; kim olursa olsun!
Yeter ki olsun Atatürk’le bir sorunu...
Şüphe yok, yazarlar bir senaryo ve oyun…
Aklanması için bulurlar bir yolunu...

Yeter ki olsun bir sorunu Atatürk’le
Hainleri bile temize çıkarırlar...
Düşelim tarihe bir not, kalın harflerle:
Gelecekte bir gün onu da çıkarırlar...

Bu algı, anlayış seviyesiyle onlar
Değişmezler asla, her daim aynıdırlar!
Çanakkale’de hep görürken evliyalar(!)
Sarıkamış’a yaktılar soğuk ağıtlar(!)

Halbuki o Anıttepe’de yatan adam
İşgal altındayken kurmuştu halk meclisi.
Olmadı darbeci, asi… kesmeyin ahkâm.
Millet için özgürlük olmuştur gayesi...

Din bezirganları kurnaz, her taraf dolu!
Kanmayalım, dinleyelim uyaranları...
Şehit edilmişti Necip Hablemitoğlu!
Ders almazsak çok kaybederiz bu canları!

İster sağcı solcu, isterse olsun dindar;
Şu kafalar boş kalır milli kimlik yoksa.
Hem kimliksizlik bırakır ezik ve kindar
Ve paralel yapılar kurdurur devasa…

Pendik/13.04.2022