Tarihçi Mi Olduk? Şiiri - Memduh Yürekli

Tarihimizden bihaber günler geçirirken hızla değişen Türkiye gündemine DERSİM düştü; Onur Öymen'in sözleri ile kızılca kıyamet koptu. Kürt açılımı ne? Nasıl bir açılım bu paket? Neydi? Merak ederken gündemde ilk günlerde ki ile aynı fasıl kaldı. GDO ürünler yahu nasıl domatese bakacağımızı öğrenemeden; çözüm yolu bulamadan. Domuz gribinde Sağlık Bakanı ile sayın Başbakanın aralarında ki uyumsuzluk kafamızda ki soru işaretlerine çözüm olamadan. Islakimza kupkuru olurken; Ergenekon olayları tek bildiğimiz Ergenekon Destanını anımsatmaya başlarken. GÜNDEMDE DERSİM...

Tarih proğramları artarken mutlu oluyordum öğrenmek kadar güzeli yok ki insan için.
Tarihçiler, Araştırmacılar konuşuyorlar tartışıyorlar ama şöyle üçüncü koltuktan bir ses geliyor bilmem hangi partinin yetkilisi 1938 de yaşanan olaylarda ki (günümüz 2009) Demokrasi yokmuş, Cumhuriyet böyle kuruldu, yüzbinlerce insan öldürüldü, şoke oluyordum katliam, soykırım konuştukça şoke olmamak mümkün mü?
Sanki 1938 yılında yaşamış olayalara birebir şahit olmuş hadi olmuş diyelim 2009 yılına geldiğini geçmişten ders çıkarma konusunu unutmuş...

Herkesin Tarihi bilmeye hakkı olduğu gibi KENDİ TARİHİNİ yani BUGÜNÜ ile karşılaştırması gerekir. Objektiflik istiyorlarsa siyasi düşüncelerini bir tarafa bırakmaları gerekir; tarihde yaşanmış kötü olayları günümüze aynı şekilde lanse etmek, ne kadar büyük bir hata ise o günün şartlarını oluşturanlara kötü ithamlarda bulunmakta o kadar yanlıştır...

Demokrasi yokmuş! Yahu 1938 yılında en güçlü devletlerden biri İngiltere kadınlara seçme ve seçilme hakkını ne zaman tanıdı? Fransa örneği verelim sadece Cezayir örneğini versek 1962 yılına kadar emperyalist bir ülke olarak Cezayir'e yaptıklarını düşünün...Yakın tarihte Amerika'nın siyahi insanlara olan tutumu sonra müslümanlara karşı tavrı, Çinin daha bir kaç ay öncesine kadar televizyon ekranlarına kadar varan Doğu Türkistanını düşünelim...
Ülkelere göre değerlendirme yapıyorlar ise günümüzle tarihte yaşanmışları değerlendiriyorlar ise; diğer ülkeleri de tanımayı bilmeli diye düşünüyorum.
Çünkü konuştukları geçmiş tarih; eğer konuşup değerlendiriyorlar ise neye? Kime göre değerlendiriyorlarsa o değerlendirdikleri hakkında biraz bilgileri olsun o zaman...

Bugüne gelelim hangi devlet hangi ülke SİLAHLI yada SİLAHSIZ BİR İSYANA karşı tutarsız kalmıştır? Unuttukları iki heceli İSYAN söyleyemedikleri iki heceli İSYAN söylemedikleri bu kısa kelimeden ağızlarını açıp gözlerini yumup 1938 de ki hükümeti meclisi orduyu suçluyorlar neye göre?
Objektif bakıp değerlendiremiyorlar herhalde çünkü unuttukları bir konu daha var...
15 yıllık yeni bir rejim CUMHURİYET yeni bir devlet TÜRKİYE...Aradan tam 60 yıl geçti bugün ki siyasilerimizin daha olgun olması gerekirken o günki 15 yıllık rejimi hangi hakla eleştirebilirler diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Anadolu'da 15 yaşında bir genç bir olay yapsa gençtir denilir, 90 yaşında biri yapsa belki aklı yerinde değil derler,
ama 60 yaşında biri yapsa AYIP derler...

Evet Dersim isyanı ağır ve üzücü bir şekilde bastırlmıştır; üzücü kelimesi isyana katılanlar için değil hayatını kaybeden sivil halk içindir.Daha düne kadar Edirne'den Hakkari'ye Ceylan için üzülen bir milletiz herhalde 1938 yılında hayatını kaybeden sivil insanlar için kimse mutlu olmamıştır...

Çünkü biz onların mukaddes olarak bıraktığı topraklarda yaşayan torunlarıyız...Dedelerimizin doğrularını en güzel şekilde korumakla mükellef isek hatalarını değerlendirip böyle bir hataya düşmemek için sağ duyulu davranıp; dedemize hakaret ederek yada bir takım ithamlarda bulunarak değil DERS ÇIKARARAK bakmamız gerekir Sağ Duyulu yaklaşım budur...

Tarihten günümüze siyasi malzeme çıkarmak sadece ucuzluktur böyle ucuz malzemelerle ilgilenmeyi bıraksın siyasetçilerimiz; Tarihi Tarihçilerin Objektif Tarihçi görüş açısı ile dinlesinler ki biz öyle dinliyoruz...Çünkü Dedelerimiz YAŞAMIYOR ki kalkıp mezarlarından cevap versinler...