Karıştırıp tarihi, gör ki eski çağlarda,
hakimiyet Türk'ün dü ovalarda, dağlarda.
îç Asya'yı yurt etmiş, çıkarak mağaradan,
'Medeniyet senindir' demiş ona, yaratan.
İlkönce Türk Dünya'da devlet olmuş, ün salmış,
İlkel medeniyeti, her toplum ondan almış.
Mertliği, yiğitliği, yıkılmaz cesareti,
Ta o zaman kaldırmış, Türklük'ten esareti.
Tarihi okudun mu? nedir Türk bilir misin?
0 sayfayı çevirsek, görmeye gelir misin?
Dinle Öyleyse artık, iyi ver kulağını,
İşte gelen şu sese bağla, gönül bağını.
Türk Budur İşte...
Bir yağız çehre, bir demir bilek,
Bir şimşek bakış, bir tunçtan yürek,
Bir arslan yele, bir ses ki kükrek,
Bir sel ki, coşar 'Türk' budur işte.
Bir akıncı eri, her zaman atlı,
Yıldırım misali, rüzgâr kanatlı,
Bir duruşu, binbir çeşit heybetli,
Bir haşmet, bir vakar »Türk» budur işte.
Altay`dan Alp'lere, Bizans'tan Çin'e,
Sibir'den Ekvator, Mısır'dan Fin'e,
Hükmü daha büyük, az dedik gine,
Dar gelirdi bu yer..'Türk' budur işte.
Bir nal şakırtısı, bir gök kurt sesi.
Bir kartal başı, arslan pençesi,
Bir süngü, bir silah, şehid nefesi.
Bir tarihi yazar., 'Türk” budur işte.
Vatanı uğruna ölür, dirilir,
Bak tarihe her sayfada görülür
Yüz çevirmez asla, vurur, vurulur,
Bir şehid, bir mezar 'Türk” budur işte.
Sapanı, topuzu, Oku ve yayı,
Kargı, mızrak, kılıç, yıldızı ayı,
Süngüsü, tüfeği, sallar dünyayı,
Mert ve vefakar, 'Türk' budur işte.
Tokatı, yumruğu, taşı, nacağı,
Yıkılsa hep dünya,tüter ocağı,
Gaziler otağı, yiğit bucağı,
Bir cennet diyarı 'Türk' budur işte.
Gelin de görelim, tarih boyunca,
Bir geçmişi seyredelim doyunca,
Kahramanlar çıksın soylu soyunca,
Bu yerler titrer 'Türk' budur işte.
***************************************
Ilk tohumu atan o, sonra alıp satan o
Sapanıyla düşmanı topraklara katan o,
îşte bakın geliyor, hem elinde sapanı,
Tarihler gerisinden ceddini iyi tanı.
Sapan
Bu sapan dedeler hatırasıdır,
Korkudan yaptılar Çinni'ler şeddi,
Onların ölümsüz bir mirasıdır,
0 gündü bilindi herkesin haddi.
Alınca sapanı koydum taşımı,
Vermedim vatanı, verdim başımı.
Atınca, kaldırıp baktım kaşımı,
Bükülmüştü en az on düşman kaddı.
Tarihe sığmayıp taşıyorsan da,
Engin ufukları aşıyorsan da,
Türklük gururuyla yaşıyorsan da,
Gene de hatırla unutma ceddi.
Böyle geçti bir zaman, topuz çağı yaklaştı,
Kahramanı savaşta gören gözler, kamaştı.
Topuz elde girince, meydanın ortasına,
Sanki,düşman üstüne bîr seldi yaklaştı.
Çalınca, ağır, ağır, çınlayınca kopuzu,
îşte böyle kavradı pençesiyle topuzu.
Topuz
Aldım topuzumu girdim araya,
Binlerce düşmanı dize getirdim.
Haktan sapanlara, hakkı bildirip,
Yoldan şaşanları ize getirdim.
Sayısız çarpıştım, düzde, ovada,
Şahin oldum,kuş koymadım yuvada,
Zafer uçtu, kanatlanıp havada,
Ben hemen tuttum da, bize getirdim.
Durdurmadı beni; rüzgar, tipi, kar
Anlatamam şimdi, daha neler var...
Bakın, o günlerden kaldı yadigar
Görün diye alıp, size getirdim
Şimdi dinle burayı kargının çağı geldi,
Türklüğün yıkılmayan heybetli dağı geldi.
Coşmamak mümkün değil söylerken teker, teker
0 arslan yüreklerin, gaza otağı geldi.
îşte bakın gene o, sarılmış kargısına
Geliyor tayfun gibi, bakmadan arkasına.
Kargı
Boynum bükülmez asla,
Kargı benim, hak benim.
Yenilmek bilmiyorum,
Alnımdaki ak benim.
Savaşmaktır kararım,
Düşmanımı ararım,
Sinesini yararım,
Bilki,son durak benim.
Yüzyıllarca ünümden,
Çınlamıştır Ötüken
Oğuz soyu Türk'üm ben,
Şu gözüme bak benim
Bir kuraklık başladı sonra orta Asya'da,
Türk milleti oradan mecbur olup göç etti.
Deniz bitti, su gitti, kurudu hep güzel yurt
Herbir kol bir tarafa, kafilelerle gitti,
o an yaşadıkları ilkel medeniyeti,
Gittikleri yerlere beraber götürdüler
Güneş gibi parlayıp, sel gibi yürüyerek,
Dünyanın her yerinde, yeni devlet kurdular.
Sümer, İskit, Akadır, Asur, Etti`dir bunlar
Anadolu, Irak'ta, Bağdat, Basra, Hazar'da,
Gazneliler, Selçuklar, Hunlar ve Batı Hun'lar,
Bitiremez ebedi, tarihçiler yazar da.
Şimdi yeni bir silah; bak, gör, oku ve yayı,
Bunlar ile kaç asır yıktı, yaptı Dünya yı.
Ok
Alınca yayımı, koydum okumu
Düşmanıma ters giydirdim hırkayı.
Hep sürü gibiydi kaçardı düşman,
üstüne sürünce bir doru tayı.
Yaylalardan geçtim, dağlardan aştım,
Her yerde zafere koştum ulaştım,
Vatan için, Millet için savaştım,
Bayrağıma, meskân ettim Dünya'yı
Cenklerde her zaman, şan aldım, şan
Meydanda düşmanı çok ettim pişman
Geliyor dediler karşıda düşman
Tanrı Dağlarından attım narayı.
Tanrım bir cesaret verdi gönlüme
Sokmadım ebedi derdi gönlüme,
Bir vatan sevgisi girdi gönlüme,
Dinlemedim yağmuru, karı borayı.
Girdi gene düşmana, bozkırların boz kurdu,
Vatan, miliet aşkına, durmadan mızrak vurdu.
Safları yardı, döktü, alayları yıktı o,
Ucu kanlı mızrakla gene sağlam çıktı o
Mızrak
Ey şehid dedemin kanlı mızrağı!
Gene parıldadın bir ateş oldun.
Yaşattın sen bana çok zafer çağı,
Bir sevgi oldun da kalbime doldun.
Dedemin siması gönlümde varken,
Kuvvetim artıyor sana bakarken
Ucundan düşmanın kanı akarken
Kızarırdın sanki açılmış güldün.
Elimde tutacak seni, vardım ben,
Yaramı elimle kendim sardım ben,
Bin düşman bağrını demin yardım ben
Elimdeyken nice göğüsler böldün.
Türk elinde hem silah hem sanat, hem de saban,
Bulmuştur tarih boyu, başka heybet, başka can.
Toprağa güç vererek, taşları konuşturan,
Ham demire çatal su, onun için ayrı şan.
Bir kılıç yapar usta daha olmaz bir eşi
Çıkarınca kınından hatırlatır güneşi.
Türklüğün benliğinden şeref ve şan kokuyor,
Bakın kılıç elinde gene meydan okuyor.
Yalın etmiş belinden, çekmiş de kılıcını,
Bırakır mı dersiniz düşmanın da hıncını.
Kılıç
Çektim kılıcımı gelmeden düşman,
Yetişirsem billah aman vermem ben.
Karşıma çıkarsan olursun pişman,
Şerefime asla leke vurmam ben.
Eğer yiğit isen ol ata suvar,
Ben, yiğitim, benim çok nişanım var,
Korkuyorsan eğer ”aman “ de yalvar,
Aman diyenlere kılıç vurmam ben
Sür atını hasım, şöyle gel beri,
Adım Bozkurt'lardan, bir oğuz eri.
Ülküm yükselmektir, gitmek ileri,
Ejderler önünde geri durmam ben.
Göğsümde yer eden, sönmez imandır,
Yiğitlik zamanı işte bu andır,
Insanın her şeyi elbet vatandır,
Ondan hiç bir karış ele vermem ben
Bir zaman da kılıçlar söyleşti dile geldi,
Düşmanların başına binlerce çile geldi,
Attila kılıcıyla sallamıştır cihanı,
Cengiz dize getirdi sayısız pehlivanı.
Selçuk, Melikşah, hele büyük Alpaslan,
Birer Azrail gibi çekiyorlardı can
Sayısı belli değil, daha da kimler, kimler.
Kısaca her Türk eri, her şeyden önce, asker.
Bunu burda bırakıp, başka fasla geçelim
Fatih`ten başlayıp ta yeni çağı açalım,
Toplar icad ederek, istanbul surlarını,
Yıkarak yok etmişti Bizanslının varını.
Ey Türk, Ey kahraman, Seni ben değil,
Anlatmaya yetmez ki, hiç bir gönül, hiç bir dil.
îşte tüfek elinde geliyor bir kahraman,
'Allah Allah” diyerek, göğsü dopdolu iman.
Tüfek
Işte tuttum tüfeği, aldım nişanı,
Emin ol sen buna, hedefi şaşmaz
Hasım, aç gözünü, haddini tanı,
Gavurun kurşunu bana yanaşmaz.
Bir mermiyle bir gemiyi batırdım,
îman ile ben bu meydana girdim.
Koskoca Dünya`yı dize getirdim,
Düşman ateşinden gözüm kamaşmaz
Arslan hiç bir zaman düşmez çirkefe,
Tanırmısın desem,'Dadaş ve Efe'
Aldım tüfeğimi tuttum hedefe,
Kim diyor ki uşaklara ulaşmaz.
Coş dilim, coş gönlüm, coş kalbim benim,
Kahraman dadaşın yurduna geldik.
Keşmekeş olma sen uyuşma canım,
Doksan üç harbinin kurduna geldik.
îşte Fatma Hatun elde nacağı,
Ezan okunurken,bir sabah çağı,
'Allah, Allah' derken, titreten dağı,
0, coşkun, imanlı orduna geldik.
Fatma Hatun
Haydi kızlar, kadınlar, haydi toplanın gelin!
Moskof'u Tabya da görelim hadi!
Katıp önümüze, bir sürü gibi,
Pasinler'e doğru sürelim hadi!
Artık durmayalım, hucuma geçin,
Yaşıyoruz burda daha ne için?
Vatan var arada, canlardan geçin,
Allah, Allah diyip vuralım hadi.
Erkekler askerse, kadınlar yeter,
Esirlik ölümden elbette beter,
Bizimdir bu Vatan, bizimdir bu yer,
Durmayın savaşa girelim hadi!
Kimi sopa alsın, kiminiz nacak,
Sabahleyin güneş bize doğacak,
Biziz düşmanları yurtta bozacak,
Moskof leşlerihi serelim hadi!
Gel şimdi de görelim, îstiklal savaşını,
Biraz maziye doğru kaldır şöle kaşını.
Hâla gözüm önünde o sahneler yaşıyor,
Cephaneyi omuzda, Türk kadını taşıyor.
Vatan için, Hak için, çarpıp duran o yürek,
'Bu, Millet'in malıdır. Nem kapmasın' diyerek,
Baş örtüsünü örtmüş, başı açık gidiyor,
Yorulmadan, dinlenmeden, benzi uçuk, gidiyor.
Gözler donuk ufuklarda, Eller açık havada,
Gayesinde fani olmuş, dili, gönlü duada.
Aldanmayın ürperişe,Düşmanından korkmaz ha...
Coşkun, içten bir imanla yalvarıyor Allah'a.
Cephaneci
Ey yarabbi! bir fırsat ver bizlere,
Kurtaralım düşmanlardan vatanı.
îşte düştüm karlı, buzlu izlere,
Kurban ettim milletime bu canı.
Ey yarabbi! Kaldır artık zilleti,
Bize verme kulluk denen illeti,
Haydi, çırpın Ey koca Türk Milleti
Kükre artık, titret butun cihanı.
Gel bereber görelim, süngüsüyle Türk'ü biz,
Görse hayran olurdu Yıldırım, Timur, Cengiz.
Süngücü
'Süngü tak' emrini alınca birden,
sıçradım da hemen araya girdim.
Bir kaç düşman birden attım arkaya,
Allah, Allah diyip naraya girdim.
Türklük damarlarım coşmuştu yine,
Düşmanın sayısı çıktı on bine,
Bir kurt gibi hemen daldım içine,
Taun gibi artık sıraya girdim.
Bakın Türk süngüsü diyoruz buna,
Süngünün ucuyla geldik bu güne,
Saplanınca düşmanların göğsüne,
Kanlar çoşup akan dereye girdim.
Türk esir olur mu? harp görmüş bunca,
Vatanı koruyan askerim önce,
Bu ahvali pek yakından görünce,
Düşman da şaşırdı,nereye girdim?
Îşte yine geldi bir Türk neferi,
Bastığı zaman tiretip yeri,
Yürüyor, yürüyor, bakmadan geri,
Ey koca Türk! haydi, yürü, îleri.
îlk hedefin Ak Denizdir, îleri,
Biz bu vatan, vatan bizdir, ileri!
îşte bu iz, kutlu izdir, İleri!
Şu görünen bak denizdir, îleri!
Tüfekli Nefer
Allah, Allah diyip yola çıkmışım,
Nerde düşman bir uğrasam üstüne.
Ben anamdan doğdum savaştır işim,
saman doldururum hasmın postuna.
Ölürsem şehidim,kalırsam gazi,
Ta ezelden beri şanım var, şanım.
Beni yaşatacak elbette bazı,
Göğsümdeki bu kırmızı nişanım.
Ah! Düşman üstüne varabilseydim,
Yapılan gazayı görebilseydim,
Birkaç yumrukta ben vurabilseydim,
Ne çare, gidiyor, çekildi canım.
Duysunlar şehittir, sıla zar olsun,
Gül açsın üstümde, İlkbahar olsun,
Aksın birkaç damla, yadigâr olsun,
şu toprak üstüne bu coşkun kanım.
Yerine gelmedi ettiğim ahit,
Bir kör kurşun değdi, Şehidim, şehid,
Kalbim Vatan için, temiz ve zahid,
Sönmez göğsümdeki dolu imanım.
Kaçı benim gibi gözünü yumdu,
Kaç tanesi bu rütbeyi çok umdu,
Senin için ölmek elbet borcumdu,
Ben artık yolcuyum, sağol Vatan'ım.....
(1973-Oltu A.çamlı köyü)
Seyfeddin KarahocagilKayıt Tarihi : 27.1.2006 16:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Meydan tiyatrosu olarak hazırlanmış ve öğretmenlik yıllarımda da bir çok kere öğrencilerimle beraber oynanmıştır..
hocam kaleminizdeki güç yüreğinizdeki coşku eksilmesin
TÜM YORUMLAR (3)