Şimdi tasvirlerde öyle koca koca sözler de yok
Ateşe galebe çalan demirciler yok
Ki anlatabilsin şair içindeki yangının şiddetini
Sesli harflerin süpürüldüğü yazılardan nasıl duyarsın ki sesimi
Ve nasıl anlatırsın ne dediğini
Başladığı yere dönecek ama
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
İçine daldıkça, anlamı git gide derinleşen bir şiir.
Medeniyetin, aşkı tasvir eden yol, çiçek, kuş, mektup gibi sembolleri öldürmesi çok güzel bir tespit. Şiirin içine güzel işlenmiş. Aslında bir yerde, günümüz medeniyetinin nasıl şiir simgelerini öldürdüğünün ve şiirin, aşkın nasıl çaresiz kaldığının tespiti yapılmış.
(Hani günümüz nesneleriyle aşk için şöyle ifadeler kullanılsa: 'Senin için asfaltlara düştüm', 'Sana cep telefonundan mesaj ata ata tükendim' gibi... İğrenç!)
Şiirin içindeki kahraman, kendi klasik romantizminin ölmediğini ifade ediyor.
'Aşk benden daha yaşlı' dizesinin üstünden şiiri ikiye bölen bir çizgi çekiyorum ve diyorumki, keşke kuzeyden güneye geçişi sağlayan, köprü görevi yapan birkaç dize olsaydı... Böyle düşünüyorum (Hatalı düşünüyor olabilirim).
Çok hafif bir ifade kopukluğu olmuş gibi geliyor bana (Yine de pek rahatsız edici değil). 'Anlam kopukluğu' demiyorum, çünkü, şiirin bütününde anlamı kavrıyorsunuz.
Bana göre güzel ve aşk-medeniyet çatışmasını da vurgulayan değişik bir şiir olmuş hocam. Duygularınıza sağlık.
Sevgi ve saygılarımla,
GÖKHAN YAZICI
Aşk benden daha yaşlı
Eğer aradığın aşksa diyorum
Hem en iyisi bende,
Çünkü sen çıkmayınca bu bedenden
Ümit bitmez
Sen cansın ...
affınıza sığınarak ''hem en iyisi bende'' dizesindeki ''hem'' kelimesine takıldım.Oradaki ''hem'' ya fazla ya da eksik.
fazla:
eğer aradığın aşksa diyorum
en iyisi bende
eksik:
eğer aradığın aşksa diyorum
hem eniyisi bende
hem de......diye devam edecek diye bekledim.
Özlemişiz şiirlerinizi.
''Çünkü sen çıkmayınca bu bedenden
Ümit bitmez
Sen cansın ''
............harika...
Tarifi zor değil...
Bu başlıkta takıldım şiiri okuduğumda..
Oysa şiir, sanki tarifin zor olduğunu anlatarak başlıyor..
Günümüz imkanları yönünden ifade etmenin içtekini dışavurmanın zorluklarından söz etmekle başlıyor şiire..
Ama ikinci bölümden sonra şiirin havası değişiyor..
Oğuzkan Bölükbaşı, imkansızın boyutlarını gösterirken bile özgüvenini yitirmeye yanaşmayan bir umudu simgeler şiirinin dünyasında..
O toplumsal ve onun içindeki birey kimliğinin tarifi için zihnini serbest bıraksa da, asla ucu açık bir tartışma halinde bırakmaz kimliğinin konumunu ve niteliğini belirtme işini..
Kimliğin parçalanmasına değil ama analizine evet diyen ve davranış haline dönüşecek bir şuur ve beden olarak kalmayı her şeyin üstünde tutan bir şiir anlayışıdır bu..
Bir başka ifadeyle olumsuzlukların farkındalığını gösterdikten sonra, olumlunun çabası için yola koyulan, yolu gösteren ve yolda yürümeye başlayan bir kimliktir bu..
Bu yüzden onun kimlik anlayışı içinde, şiir için nihai kararının başlıktan şu şekilde verilmesi şaşırtıcı olmamaktadır..
''Tarifi Zor Değil''
Ben yalnızlıktan dem vururken, sevdiğim sevgili bir yüreğin sevda için atabilmesi ne hoş...
Muhabbetle...
Aşk benden daha yaşlı
Eğer aradığın aşksa diyorum
Hem en iyisi bende,
Çünkü sen çıkmayınca bu bedenden
Ümit bitmez
Sen cansın
Tebrik ediyorum.. çok beğendim..
Harika bir şiir ..kutluyorum üsdat saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta