Tarafım... Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Tarafım...

Gerçekler doğada
Yaşanıyor hayatta

Ben ve doğa
Bağlıyız Tanrı’ya
Yaratılmışlığın yasasında

Ben ve benlik,
Aklın, akıllılık kavgasında
Dolaşır siyasetin arenasında

Siyaset,
Ben ve benlerin hayatta
Varlık kavgasıdır zamanda

Politika,
Ben ve benlerin
Diğer benler üzerine
İktidar kavgasıdır toplumda

Bakarım geçmişe
Benler yok olup gitmiş
Tüm benlerin kavgasında
İdeolojiler tükenmiş politikalarda
Kahramanlar tarihin mezarlarında
Liderler tarih kitapları sayfalarında
Nice imparatorlar artık yok hayatta

Fanilik,
Benin yok oluşunda
Benlerin yok oluşunda
İdeolojilerin yok oluşunda

Siyaset,
Benlerin bencillik çıkarında
İdeolojilerin çıkar kavgasında
Geçmiştekiler artık yok ortada
Bu günün kavgaları zamanda
Yarın ise olmayacaklar hayatta
Yarın benlerin başka çıkarlarında
Başka ideolojiler olacak kavgalarda

Gerçek,
Benler fanidir, mahkûmdur yokluğa
İdeolojiler fanidir, mahkûmdur yokluğa
Tanrı ezeli ve ebedidir, hâkimdir zamanlara

Tarafım,
Fani olmayanlara
Ezeli ve ebedi olana

Ezeli ve ebedi,
Tanrı’dır sadece varlıkta

Değişmez doğru,
Tanrı sözleridir hayatta

Benler,
Yok olur giderler zamanda
Sözleri, idealleri değişir şartlarda

Değişmeyen gerçekler
Sadece ezeli ve ebedi olanda

Ben tarafım
Sadece gerçeklere
Değişmeyen ezele ve ebede
Benlerin bencil çıkar arenasında

Tarafı değilim,
Kabul edemem asla

Geçmişin doğrusu
Bugünün yalanlarını

Bugünün doğrusu
Yarının yalanlarını

Dinlerim
Ve kabul ederim
Sadece ve sadece
Tanrı’yı ve kitabını

16.05.2007 – İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 16.5.2007 00:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Ülkemiz aydınları ve siyasetçileri kendilerine batıyı örnek aldıklarından, aşağıdaki terimlere sadece batı açısından bakarlar. Bu nedenle örnekler batı kökenli kaynaklardan alınmıştır. Ancak gerçekçi olarak düşünüldüğünde, düşüncelerin dünyası sadece batı ve kökeni yunan değildir. Her konuda, Asya gerçeği batının görmek istemediği olgudur. Orta doğu kültürleri, Asya kültürleri, batıda, doğuda, orta doğuda binlerce yıl toplumlara eğemen olan din kültürlerinin oluşturduğu görüşler, tanımlar ve araştırmalar, batı ve batıcılar tarafından asla görmek istemedikleri dünyanın gerçeklerindendir. Ülkem insanlarının yolunda oldukları batının tanımlarına bile, ne kadar yakın olduklarını görmeleri için, aşağıdaki bilgileri aktardım. - Siyaset Vikipedi, özgür ansiklopedi Siyaset, Arapça kökenli bir kelimedir; at eğitimi, at talimi anlamına gelmektedir. Osmanlı'da devlet geleneği için siyaset sözcüğünün 'ceza' ve özellikle 'ölüm cezası' anlamında kullanıldığı görülmüştür. Yunan siyasal yaşamında ise siyaset, polise veya devlete ait etkinlikler biçiminde tanımlanmıştır. Yunanca 'poli' çok, 'tika' yüz anlamına gelen eski yunanca köklerden oluşur. Politika bilimi (politoloji) politik hareketler ve güç edinilmesi ve kullanımı konusunu inceler. Politika: toplumun halka dair yaptığı tüm etkinliklerdir (Aristoteles) SİYASİ ANALİZ Felsefi gelenek Eflatun veya Aristo'nun kurucuları olarak kabul edildiği bu gelenekte etik sorunları incelemek önceliklidir. Olması gerekenle ilgilenir. Günümüzde ise bu gelenek, 'bireysel özgürlüğün sınırları ne olmalıdır? ' 'Devlete neden itaat etmeliyim? ' gibi normatif sorunlarla uğraşır. Ampirik gelenek Ampirik geleneğin izlerini Aristo'dan, Montesque'ya kadar birçok siyaset bilimcide görürüz. Günümzde özellikle ABD'li siyaset bilimciler tarafından kullanılan bir analiz geleneğidir. Var olanı, işleyiş sisteminin ne olduğunu anlamaya çalışır. John Locke ve David Hume'un çalışmaları sayesinde yaygınlaşan Ampirisizm Auguste Comte'nin çalışmalarına bağlı olarak pozitivist şekilde değişmiştir. Ampirisizmin, sosyal bilimlerde de doğal bilimlerin yöntemlerin kullanılması gerekliliğini ileri sürer. Bilimsel gelenek Siyaseti bilimsel olarak çalışan ilk kişi Karl Marx'tır. 1870'lerde Avrupa şehirlerindeki üniversitelerde siyaset alanında kürsüler açılmıştır. Bu dönemde diğer sosyal bilimlerde olduğu gibi siyaset biliminde de davranışsalcı akım kendini göstermiş ve 1970'lere kadar bilimsel gelenek etkisini ağırlıklı olarak göstermiştir. Yönetim Siyaset, belli bir toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyetidir. Bu uzlaştırma faaliyeti ise yönetim erkinin elde bulunması ile gerçekleşir. Siyaset tarihine bakıldığında insanın ortaya çıkışı ile birlikte siyaset; yönetim sanatı da sahnede yerini almış ve binlerce yıl yöneten ve yönetilen arasındaki İlişkilerin düzenlenmesi ile yönetsel gücün elde tutulması davranışlarına yön vermiştir. Tüm medeni toplumlarda antik çağdan beri toplum yönetimi üzerine çalışma yapan düşünürler hep kendi çağlarının bir ütopyasının (mükemmel veya sadece daha iyi bir toplum yaratmak için verilen çabaları tanımlamak için kullanılan bir terim) mücadelesini vermişlerdir. Devlet Tarım ve din toplumlarında modern anlamda devlet yoktu. Egemenlik kralın, hükümdarın, dini liderindi. Avrupa ve Amerika devrimleriyle mutlakıyetten meşrutiyete ve cumhuriyete yönelen devlet gücünü toplumsal sözleşmeye dayandırdı. Hukukiliği kabul ederek, bağımsız yargının denetimine izin verdi, meclis iradesini halkın iradesiyle bütünleştirdi. Kutsaldan bireye, vesayetçilikten özerkliğe, merkeziyetçilikten âdemimerkeziyetçiliğe, devletçilikten piyasacılığa, ırkçılıktan çoğulculuğa, gizlilikten şeffaflığa doğru gelişti. Kuvvetler ayrımı esasını ortaya atan Montesquieu 20 yıl üzerinde çalıştığı De l'esprit des lois adlı kitabında yasama, yürütme ve yargı'yı birbirlerinden ayırmanın önemini vurgulamıştır. Farklı politik toplumlardaki farklı pozitif hukuk sistemlerinin çok çeşitli faktörlere, örneğin, halkın karakterine, ekonomik koşullarla iklime, vs., göreli olduğunu söylemiştir. O, işte bütün bu temel koşullara, 'yasaların ruhu' adını veren Montesquieu bu bağlamda, üç tür yönetim tarzını birbirinden ayırmış ve bu devletlere uygun düşen yönetici ilke, iklim ve topraktan söz etmiştir. Buna göre, despotizm büyük devletlere, sıcak iklimlere uygun düşer ve korkuya dayanır. Britanya örneğinde olduğu gibi, ne soğuk ve ne de sıcak olan bir iklimin hüküm sürdüğü, orta büyüklükteki devletlere uygun düşen yönetim biçimi, monarşidir; söz konusu yönetim biçimi, şan ve şerefe dayanır. Buna karşın, soğuk iklimlere ve küçük devletlere uygun düşen rejim, demokrasidir; demokrasinin yönetici ilkesi erdemdir. Feodalizm Feodal düzenin siyasi yapısı bir piramit gibidir. En üstte kral (veya imparator) , altında ise kendisine bağlı soylular bulunur. Bu soyluların altında daha başka soylular olur. Bu hiyerarşik düzenin en alt ve en geniş tabakasını serfler oluşturur. Feodal sistemde sadece üretim araçları değil, askerî güç de feodal beyler arasında paylaşılmıştır. Donanımlı askerlerden oluşan merkezî bir ordunun kurulması kral açısından pahalı olduğundan, bu ihtiyacı feodal beyler karşılamıştır. Bu sebeple kralın savaşta başarılı olması, feodalitenin desteğine bağlıdır. İktidar, meşruiyet, egemenlik] İktidar kavramı birey veya topluluğun başka birey veya topluluk üzerinde kendi istediklerini yapabilme veya yaptırabilme gücüdür. Siyaset disiplini içerisinde iktidar daha genel bir anlam yüklenmiş ve bir devletin içindeki tüm birey ve gruplar üzerindeki hâkimiyeti kapsamıştır. Siyasi iktidarı diğer iktidar unsurlarından ayıran en önemli özellik ise meşru olma gücüdür. Meşruiyet siyasi iktidarı, yönetilenler için makul seviyede olması için, halkın rızasına dayandırmasıdır. Bir diğer deyişle iktidar ile toplum arasında karşılıklı rıza ile yapılan sözleşmedir. Egemenlik kavramı latince:superanus olup en üstün iktidar anlamına gelmektedir.Siyaset Disiplini literatürüne sokan Bodin'dir.Jean Bodin egemenlik için 'birçok ailenin ortak çıkarlarının, egemen bir güçle yönetilmesi', Thomas Hobbes; 'bireysel kudretlerin toplamını egemenin kendi iradesine göre kullanmak yetkisi' olarak tanımlarlar.Günümüzde ise egemenlik anayasalar aracılığıyla sınırlanmakta, güçler ayrılığı ilkesiyle bölünmekte ve seçimler aracılığıyla devredilmektedir. Siyaset kuramları İdeoloji siyasal ya da toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükümetin, bir partinin, bir toplumsal sınıfın davranışlarına yön veren politik, hukuksal, bilimsel, felsefi, dinsel, moral, estetik düşünceler bütünü. En basit tabirle bir ideoloji, düzenlenmiş, yapılanmış bir fikirler bütünüdür. Bu fikirler bütünüde siyasetin temeli olan siyasi ideolojileri oluşturmuştur. Muhafazakârlık Muhafazakârlık, var olan durumu koruma amacını güden düşünce tarzı. Toplumun değişmesine karşı direnç gösteren, toplumsal-kültürel değerlerin korunmasını savunan sağ kanat siyasi ideoloji. Muhafazakârlığın değişime karşı direniş olarak tanımlanması, özellikle değişim isteyen sol ideolojiler tarafından eleştirilir. Muhafazakârlık bir sağ ideolojidir. Muhafazakârlığın var olan kazanımları ve değerleri korumak şeklinde bir yanı da vardır. Bu açıdan bakıldığında, herkes, solcular dahil, istedikleri toplumsal düzen gerçekleştiğinde muhafazakârlaşabilirler. Nitekim Sovyetler Birliği'ndeki solcu rejime karşı olanlar (örneğin Troçkistler) bu rejimi muhafazakârlaşmakla suçladılar. Komünizm Komünizm, sosyal örgütlenme üzerine bir kuramsal sistem ve üretim araçlarının ortak mülkiyetine dayalı bir politik harekettir. Maneviyatı ret eder. Komünizm sınıfsız bir toplum yaratma amacındadır. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Manifesto ile birlikte anılır. Sosyalizm Sosyalizm, iktidar ve üretim araçlarının halk tarafından kontrol edildiği bir toplum fikrine dayanan bir düşünce sistemidir. Bununla birlikte, sosyalizmin fiili anlamı uygulamada zaman içinde değişmiştir. Siyasi bir terim olması nedeniyle, sınıfsız bir toplumun oluşturulması amacıyla, devrim ya da toplumsal evrimle örgütlü bir emekçi sınıf kurulmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Sosyalizm, kökenlerini sanayileşme dönemindeki aydınlanma düşüncesinde dile getirilen siyasal ve sosyal eşitlik isteğinden almıştır. Liberalizm Liberalizm, özgürlüğü birincil politik değer olarak ele alan bir ideoloji, politika geleneği ve düşünce akımıdır. Genel anlamda liberalizm, bireylerin ifade özgürlüğüne sahip olduğu, din, devlet ve kimi zaman kurumların gücünün sınırlandırıldığı, düşüncenin serbest bir şekilde dolaştığı, özel teşebbüse olanak sağlayan bir serbest piyasa ekonomisinin olduğu, hukuğun üstünlüğünü geçerli kılan şeffaf bir devlet modeli ve toplumsal hayat düzeni hedefler. Anarşizm Anarşizm kavramı Yunanca anarchaia'dan (hükümetin olmaması durumu) gelir. İnsan özgürlüğünü kısıtlayan tüm otoritelerin ortadan kaldırılmasını ve barış, uyum ve işbirliği ilkelerine dayanan yeni bir toplumsal düzen yaratma düşüncesindedir. Anarşistlere göre devlet ve devletin kurumları toplumu sömürmek için güç odakları tarafından yaratılmış bir araçtır. Faşizm Faşizm pek çok açıdan, Fransız İhtilali sonrasında serpilip büyüyen akılcılık, ilerleme, özgürlük ve eşitlik gibi değerlerden mürekkep Batı siyasal düşüncesine karşı bir tepki olarak görülebilir. Bu değerlerin yerini faşizmde birlik, mücadele, liderlik ve güç gibi olgular almıştır. Bu bakımdan İtalyan faşistlerin kullandığı '1789 öldü' sloganı oldukça anlamlıdır. Faşizm genel olarak seçilmiş bir ulus olma bilinci, demokrasinin reddi ve yayılmacı dış politika temellerine dayanır. - EVET SONUÇLAR HAKKINDA ŞU SORULAR GELİR AKLIMA… Bütün bunları söyleyenler hani neredeler? Asıl söylediklerinden neler kaldı geriye? Dün insan hayatına egemen olanlar bu gün yalan değil mi? Bu gün insan hayatına egemen kılınmak istenenler, yarınlarda yalan olmayacağına garanti var mı? İşte tarihin gerçekleri ortada, Kaybolup giden fikirlerle nice insanlar hayatını kaybetti İşte insanlığın gerçekleri ortada Yalan düşünce ve ideolojilerle nice insan yok edildi. Ey insan, Bu gün en doğru en gerçek diye övünerek savunduklarına bir bak… Beninden, bencilliğinden sıyrıl. Tarihin ve Tanrı'nın gerçekleriyle bak Kısacık ömründe, nice boş şeylerle insanlara kin ve nefret kustuğunu bu gün görebilirsen ancak. Belki insanlıktan biraz sevgi, biraz paylaşım, biraz anlayış kalmış olacak. Aksi halde ölüm senden uzak değil yakında.. Tanrın bekliyor seni gerçeklerin hesabında…

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ramazan Özütürk
    Ramazan Özütürk

    Zaman ve mekan dahilinde büyük birikimin vermiş olduğu felsefik ve mantıksal duyguların şiirsel bir şekilde yansıtılması..harika.. tam puan..


    kutlarım..

    Cevap Yaz
  • Mahperi Koç
    Mahperi Koç

    Şiirden çok şiirin hikayesi daha dikkat çekiciydi.Çok güzeldi üstadım yüreğinize sağlık.Selam ve saygılarımla Mahperi KOÇ

    Cevap Yaz
  • Sevginaz İnal
    Sevginaz İnal

    'okurken biraz beni yoran bir şiir oldu....olmak yada olmamak kavramını düşündürdü ve yaratanı...'

    Cevap Yaz
  • Erol Erdoğan
    Erol Erdoğan

    Şiirinizi şu üç bölüm üzerine düşünerek değerlendirdim:
    '...Politika,
    Ben ve benlerin
    Diğer benler üzerine
    İktidar kavgasıdır toplumda'
    İkinci bölüm :
    '...Fanilik,
    Benin yok oluşunda
    Benlerin yok oluşunda
    İdeolojilerin yok oluşunda'
    Üçüncü bölüm:
    '... Gerçek,
    Benler fanidir, mahkûmdur yokluğa
    İdeolojiler fanidir, mahkûmdur yokluğa
    Tanrı ezeli ve ebedidir, hâkimdir zamanlara '

    Sanırım şiirin özeti gibi görüyorum ve önemsiyorum bu dizeleri.Yürekten kutluyorum, saygılarımla...

    Cevap Yaz
  • Gıyasi Aydemir
    Gıyasi Aydemir

    'Divanda hesabın görülür birgün'
    Yüreğinize sağlık, Usta kaleminiz daim olsun..
    Selamlar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (26)

Mehmet Çoban