Tanzimat Edebiyatı'ndan Bugüne Türk Şii ...

Tanzimat Edebiyatı'ndan Bugüne Türk Şiiri (3)

Tanzimat Edebiyatı'ndan Bugüne Türk Şiiri (3)

Fecr-i Âti Edebiyatı’nda Şiir ve Ahmet Haşim


Şiirimizde 1908’lerden sonra başladığını söylediğimiz sosyal realitenin dışında kalan; ancak sanatıyla şiirimizde etki alanı çok derin olan şairlerimizden biri de Ahmet Haşim’dir.Özellikle ilk şiirlerini Servet-i Fünûn’cuların etkisinde:’Sanat sanat içindir.’anlayışına bağlı olarak verir.


Mehmet Kaplan: ’ Hatta Haşim’in bu hususta Servet-i Fünûn’culardan daha ileri gittiği söylenebilir. Zira Fikret, nefret ve merhamet duygusuyla da olsa hayata ve cemiyete bakıyordu.Meşrutiyetten sonra o, tamamen bir hayat ve cemiyet şairi oldu.Haşim,Türk toplumunun buhranla kıvrandığı bir devirde sadece kendine has bir hayal alemi kurdu. Halbuki hayat onun çekildiği fildişi kulenin etrafında büyük fırtınalarla çalkalanmakta idi.Haşim,bu cemiyetin içinde değilmiş gibi ondan bir tek şiir ile dahi bahsetmedi.’ der.


1909-1911 yılları arasında varlığını sürdüren Fecr-i Âti edebiyatı denince akla gelen ilk isim Ahmet Haşim’dir. Edebiyatımızda ilk yazılı bildiriyi yayınlayarak başlayan Fecr-i Âti anlayışına bağlı isimler: Aka Gündüz, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ali Canip Yöntem,Refik Halit Karay, Fuat Köprülü, Faik Ali, Celal Sahir gibi isimler kısa sürede ülkenin içinde bulunduğu durumdan etkilenmiş ve Milli Edebiyat anlayışına uygun bir tavır almışlardır.Tavrını değiştirmeyip Fecr-i Âti geleneğini sürdüren yalnızca Ahmet Haşim olmuştur.


Fecr-i Âti şairleri birtakım yenilikler getirmek amacıyla başlattıkları bu dönemde Servet-i Fünûn’dan öteye geçemediler.Servet-i Fünûn’un devamı niteliğinde sembolist, içe kapalı, bireyci, aruzun egemen olduğu tavrı devam ettirdiler.


Bu dönemi anlatırken özellikle Ahmet Haşim’den söz etmemizin nedeni bu konuda diğer şairlere oranla daha kalıcı ve etkili bir şiir anlayışı olduğu içindir.Haşim sosyal realiteye aldırmazken, şiirine özgün bir tarz, yeni bir ses getirme çabasındadır.

Yârin dudağından getirilmiş
Bir katre alevdir alevdir bu karanfil
Ruhum acısından bunu bildi

Düştükçe vurulmuş gibi yer yer
Kızgın kokusundan kelebekler
Gönlüm ona pervâne kesildi


Haşim’in serbest müstezat,sone terza-rima gibi batı şiirinden şiirimize giren türleri kullanışı, taşıdığı ince ruh, içe kapanık ancak zengin hayal gücü, parlak buluşları, benzetmeleri, özgünlük taşıyan dizeleri, kendisinden sonra gelecek şairler için derin bir kaynak olmuştur.Bu özellikleriyle şiirimizdeki yeri inkâr edilemez.


Haşim’i bir yana bırakacak olursak 1908 sonrasına çeşitli siyasî ve fikrî akımların öne sürüldüğü ve şiirde yeniden toplumsal konuların ele alındığı bir dönem diyebiliriz. Fecr-i Âti’ye gelince yaşadığı dönemin farkındalığına uyamayan bu anlayış, ne yazık ki ancak iki yıl dayanabildi.

Hilal Erboyacı
Kayıt Tarihi : 15.3.2010 20:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hilal Erboyacı