Tanzimat Edebiyatı’ndan Bugüne Türk Şii ...

Hilal Erboyacı
140

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Tanzimat Edebiyatı’ndan Bugüne Türk Şiiri (10)

Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri -5-

Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri’nin önemli isimlerinden Cahit Külebi ve Atilla İlhan, I. Yeni (Garip) anlayışından farklı şiirler yazarlar. Cahit Külebi, heceye yakın usta bir nazımla yazdığı şiirlerinde açık, iyimser bir tablo çizer. Halk türkülerini andıran akıcı, çarpıcı şiirlerinde kafiye ve diğer ses uyumlarından yararlanır. Anadolu’yu anlatan samimi şiirler yazar.
Hisar şairleri gibi Anadolu’nun bağrında yetişmiş, Anadolu insanını yakından tanıyan Cahit Külebi, Anadolu’yu, Anadolu insanını şiirlerinde gerçek anlamıyla yansıtır. Onun şiirlerinde yalınlık sıradanlıktan uzak ve özgündür. Somutla soyut arasında lirik bir anlayışla şairane bir gezinti yapar.

Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm
Niksar’da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm………Cahit Külebi

Atilla İlhan’a gelince, şiire bakışı dünya görüşüyle yan yana gelince özgün, farklı ve coşkulu bir duyarlık ortaya çıkar. Dili yoğun ama anlaşılır biçimde kullanışı, toplumsal şiirlerinden bireysel şiirlerine kadar dikkati çeker. Atilla İlhan şiiri geniş bir çerçeveden ele alır. Halk şiirine, divan şiirine ve batılı anlamda her konuya yakındır. I. Yeni’ye de ‘yoz’ bulduğu II. Yeniye de karşıdır. Şiirin basit, sıradan, sığ olamayacağını savunur.

Vur ha vur davul baş pehlivan havası
Çıksın Bekir Osman, Mestanoğlu, Dülger Ahmet
Vur ha vur davul gürlemenin sırası
Davran bre pehlivan da ömrüne bereket
Ateş alsın büklüm büklüm pazındaki kudret

1952’li yıllarda çıkardığı ‘Mavi’ dergisi etrafında toplanan Ferüt Edgü, Orhan Duru gibi isimlerle bu anlayışını sürdürür. Sosyal realizmin egemen olduğu şiirlerde duygu ve romantizm ön plandadır.Yazım ve noktalama kurallarına uymaz. Nesnelliği öznellikle sentezler. Şiirlerinde bolca mecazlar vardır. Şairanelik, içli ve derin bir üslupla şiirlerine yansır.

Ben Sana Mecburum
ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum

ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
bu şehir o eski İstanbul mudur
karanlıkta bulutlar parçalanıyor
sokak lambaları birden yanıyor
kaldırımlarda yağmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun

sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir akşam üstü ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan
kimi zaman ellerini kırar tutkusu
birkaç hayat çıkarır yaşamasından
hangi kapıyı çalsa kimi zaman
arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu………..Atilla İlhan

Sivas Yollarında
Sivas yollarında geceleri
Katar katar kağnılar gider
Tekerleri meşeden.
Ağız dil vermeyen köylüler
Odun mu, tuz mu, hasta mı götürürler.
Sivas yollarında geceleri
Ağır ağır kağnılar gider
Ne, yıldızlar kaynaşır gökyüzünde
Ne, sevdayla dolar taşar gönüller.
Bir rüzgâr eser ki bıçak gibi
El ayak şişer.
Sivas yollarında geceleri
Ağır ağır kağnılar gider
Kamyonlar gelir geçer,kamyonlar gider
Toz duman içinde
Şavkı vurur yollara
Arabalar dağılır, şoförler söver
Sivas yollarında geceleri
Katar katar kağnılar gider.……….Cahit Külebi

Hilal Erboyacı
Kayıt Tarihi : 4.5.2010 00:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hilal Erboyacı