..
üstümden geçti bildiğim bütün ölümler
ve gittim bildiğim bütün yolları
gittim gittim gittim..
bir gülün dalından çalışını kadar
ölü aşk hasatları
bitkin hayat bitkin bakışlarda
yüzümü yıkadım
kaç yıldır biriktirdim bütün soğuk sularımla
kırılıyor bakışlarım
asaleti nedir bu kapalı kapıların
kollarımda bir eski hikayenin ölüsü
yatağımın üzeri bir mermer örtüsü
başında iki yazı
- ruhuna el fatiha -
özlüyorum bildiklerimi
ayaklarımda bekletilmiş ecel nöbetleri
bir rüyaydı hayallerim kadar
eski bir zaman
eski bir rüzgar
gözlerimin önünden geçip gitti filmlerim
ağlamaklı bütün vedalar
sonrası olmayan bir sahne gibi
bir rüzgarın körelmiş bir yerinden
kendime bakıyorum..
çok bekledim
bir beyaz peynirde
rakı tadında bir ağız için
bittim ki bir gün
ayyaş bütün şarkılar
ve kırmızı bütün mezar taşları
kırılan bir yaz akşamıydı
esip giden bir rüzgarın ardından
gemiler de vardı
gidenler de
kalanlar da
ve lavinya kokulu balkonlar
öyle çoktu ki bildiklerim
unutmak için bir ömür daha bekledim
bir rakı kadehinde
ölemiyorum..
zamanlar girdi koynuma
bir gecem sabahla sevişirken
mehtabı izlerken bütün gözler
ve duvarlarım yansıdı gözlerime
akıp giderken göz yaşlarım zamanlarımın arasında
bildiklerim de vardı her şeye dair
sandıklarımda sakladığım
- bir gün lazım olursa..-
ve açtığımda kapağını gördüm – zamanın koynunda -
oldu yerde durmuş bütün zamanlarım
kapımda uğul uğul bir ecel birikintisi
hiç vaktim olmadı hayatta
bakışlarımın her halini sevdirmeyi sana
ama herhangi bir bakışımla sevdim ben seni
mesela gidişinin ardından bakarken – yaşlı biraz –
ve o kadar çok oldu ki sevmelerim
arkandan koca bir deniz kaldı ellerime
gölgemin sanrısından korktum bir gece
bakıp bakıp hayaller kurarken dalgalara
mesela bir su damlası oldum ellerinde
yüzüne vurduğun su sonrası kalan
göğsüne silişini bekledim ve de..
ya da utanınca dudağına dokunuşunu
bir öpüşten gerisin geriye
öyle büyüktü ki bedenin
inişlerim oldu çıkışlarım kadar
varabilmek için bakışlarına
sustum sustum sustum
hiç konuşmamak için
öyle bir yere geldim ki sonunda
birikti içimde bildiklerim
konuşmam lazım..
uzaktan baktım kendime
artık daha iyi tanıyorum kendimi
net ve berrak bir hayal sanrısı
berzahında hayat bıraktığım bir bilmece göz bebeklerim
bir bahar dalı kadar narinim
bir serçenin uçuşu kadar
- nereye gittiğini bilmeden -
uzaktan gördüm kendimi
ve ay'ı koydum başucuma
unutmak için bütün bildiklerimi
kendimi kaybettim
ve sen Tanrı!
hep ecel ektim kapı diplerime
ve dip notlar ekledim bildiklerimin altına
- bir gün göçüp gideceğim.. -
sustum hiç durmadan
sustum hiç utanmadan
ve o büyüyen suskularımla şimdi
ellerimde büyüyen hayallerimle tam da karşına
geldim hiç utanmadan
durdum hiç utanmadan
yeniden doğdum
yeniden günahkarım...
Kayıt Tarihi : 11.7.2010 14:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
beni terkedecek olursan seninle gelebilir miyim..
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!