Ördüğümüz duvarda durmasa da taşımız
Dert dolu tencerede kaynasa da aşımız
Her gün bin bir belaya uğrasa da başımız
Varız, biriz, birliğiz dönmeyiz yolumuzdan
Namerde dert yanmayız, dert dolu halimizden
Her halimiz bize has ve bizlere özeldir
Herkes anlamasa da hallerimiz güzeldir
Bu hal yeni değildir, bilin ki ta ezeldir
Tanrı’nın töresini yaşarız kut alırız
Alem yolun şaştıkça, biz Türk’üz yüceliriz
Beşik Anadolu’dur bize ana kucağı
On bin yıldır yanıyor burda Türk’ün ocağı
Bizi söyler her yanı, dört bir yönü, bucağı
Türk gözünü açıyor ve özünü yaşıyor
Bunu fark eden düşman azıp, hırçınlaşıyor
Faydası yok ecele, korkunun, bunu bilin
Tanrıya tövbe edin ve doğru yola gelin
Sabır taşı tükendi, sonuna geldik yolun
Bize koyun günüydü, size hep kasap günü
Geçti artık o günler, yaklaşan hesap günü
Kulübede yaşadık, sarayı size verdik
Vergi verdik devlete, parayı size verdik
Bu kadar uzun süren arayı size verdik
Ama hak bilmediniz, hep hainlik yaptınız
Bizleri parçalayan iblislere taptınız
“Yol birdir, sürek bin bir” süreğimiz çok bizim
Hakk yolundan gayrı da bir yolumuz yok bizim
Batının masalına karnımız da tok bizim
Töremiz ezel, ebet değişmeyen yolumuz
Çoban beyan ediyor, böyle bilin halimiz
(09.10.2015 - Mahmatlı)
Muharrem KılıçKayıt Tarihi : 15.3.2017 14:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!