tutuşan sözcüklerin ihanetine sığındı insan
al bir yazma verdiler eline
gözü yaşlı gidenin
nakavt olmuş son savaşçının
son kalesinde kanayan yaralar
rujunu eline alan fahişede
şehvetin ilk doğumu
ısınıyor buzdan epopeler güneşin bağrında
yakala her geçen yitmişliği
yüreğine yaz hınçla…kanat
at bütün kadehleri
yalnızlığının kırmızı şarabını
acıyla yudumladığın
zerk et ihaneti
…öfkeyi
…pisliği
derinin altına
aç küçük kutusunu Pandora’nın
rollerine giydirilmiş tınılarında serseriliğin
revan ol yollara…düş
ortasına koyduğun taş yüreğinin
sıkıntılı saatlerin inleyişi yüzünde
labirentin çıkmazında bekleyen
kaskatı nesne
lacivert inleyişin duyulmayan serzenişi
mora akan akşamlarda
süzüldükçe ruhunu taşıran saf sözler
ve La Fortuna’da haykıran seslerin
çaresiz direnişi
ıstakoz kollu şiirlerde söndürülemeyen ışık
…yitmez denilen ne çok şey yitti
kim kırabilir kalemi
kim susturabilir sözleri
silinir mi sevginin gücü
tanrı yazar olmalı
01/03. 07.2006
Atilla GülerKayıt Tarihi : 3.7.2006 12:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!