Ne kadar zor geçse de günlerim, ne kadar zulüm yüklü olsa da geçen zamanım, direniyorum uçurum kenarında bir intihar çiçeği gibi...Sırf bekleyenim sen olduğun için, sevenim, sevgilim sen olduğun için her gelen derde direniyorum. Sana döneceğim günün ateşiyle, sana duyduğum özlemle dimdik ayakta duruyorum. Sensiz geçen günlerimi sana nasıl anlatsam ki. Mevsimsiz açan çiçekler gibiyim. Güneşli bir günün üzerine yağan sağanak yağmur gibiyim. Her şeyi bir anda yıkan depremler gibiyim. Suskun, derin asi nehirler gibiyim. Birazdan azgın bir sel olup yıkacağım hayatımı ve çevremdeki her şeyi. Sensiz geçen günlerimi sana nasıl anlatsam ki. Senden alıkonulduğumdan beri asi bir küleyhanın. Doluyum. Dokunsalar yıkıp dağıtacağım etrafı. Söz söyleseler yakacağım dağları, taşları. Benden alıkonulduğundan beri yarım kaldım, talan oldum. Uykularım haram, gecelerim zehir oldu. Eski tat yok ağzımda. Türkçe’m bozuldu. Küfür eksik olmaz oldu dilimden. Argo üslupla yaklaşır oldum insanlığa. Benden uzak kalsınlar diye iğrenç tavırlar takındım. Bir gün ama bir gün bitecek bu dert, bu özlem, bu zulüm. Bitecek kalp sancıları, gece yarısı haykırışları. Uykusuz geçen gecelerim dinecek. Bir gün ama bir gün bitecek bu çile, bu ruh yangınları, ağlama nöbetlerim dinecek. Bir gün sana koşarak geleceğim. Ellerimde çok sevdiğin sarı güllerle belireceğim karşında. Yüzüm güleç, gözlerim ışıl ışıl olacak. Yüzüme yine renk gelecek. İşte o an anla ki sevgili hasret bitmiş, çile, zulüm bitmiştir bizim için. O an anla ki bir daha kimseler söküp alamayacak beni senden. O an anla ki yeniden başlayacağım yaşamaya kaldığım yerden. İşte sevgili o an anla ki sana bir daha gitmemek üzere geldim. Tanrı şahidim olsun kimseler alamayacak beni. Tanrı şahidim olsun ki hayatımıza bir daha el sürmeye yeltenenin sıkacağım alnına... Seni çok seviyorum sevgili ve hep seveceğim. Sana geldiğim gün anla ki; senden bir daha hiç gitmeyeceğim...
(13.08.2003)
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,