Bu yıldızlar Tanrı'nın gözleridir;
Nihâvend bir akşamda parıldar.
Laciverd bir hüzün gelir, hüsn-ü aşka döner.
Yüzün hüzne döner
Ve bir yolculuktasındır artık sen.
Bir fotoğrafla çıkılmış bir yolculukta
Nakşet belleğine,
Bu yıldızlar Tanrı'nın gözleridir
Ve Tanrı kimi zaman kördür.
Ve şiirin zamanıdır artık,
Yazılır şiiri cumbalı evlerin mutlak
Ve çocuk ellerimle
Kargacık burgacık yazımla
Annemle birlikte duvarlara yazdığımız
Fırtınalı sloganların.
Ve Tanrı kimi zaman kördür,
Fısılda bunu kendince
Bu yıldızlar Tanrı'nın gözleridir
Yabancı bir dilde konuşmanın hüznü sinmiş sesine
Bir Ermeni yalnızlığı sarmış seni usulca
Beklenti ve umutsuzluğa dönmüş bakışın çünkü
Ve bu yıldızlar Tanrı'nın gözleridir
Nihâvend bir akşamda parıldar
Laciverd
Sonra çöker birden akşam
Çöker inceden daüssıla sonra
Birden kırılmış bir dal
Gibi gelir
Dışardaki adama da
Bir Ermeni yalnızlığı alır götürür bizi
Reyhan kokulu dirence
Nakşet belleğine,
Bu yıldızlar Tanrı'nın gözleridir
Ve Tanrı kimi zaman kördür
Bu gökyüzü Tanrı'nın kitabıdır
Her gece tekrar tekrar yazılan
Bu yıldızlar besmelesiz okunmaz
Eşhedü en lâ ilahe illallâh!
Kayıt Tarihi : 29.5.2005 00:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ve bu yıldızlar Tanrının gözleridir...
Bu dize zaten başlı başına bir felsefe, bir romans...
Saygılar, sevgiler şair,
TÜM YORUMLAR (3)