Yalnız iki kapı sürgülüdür:Biri cehennemin diğeri cennetin kapısı.Ve bu iki kapının arkasında Tanrı gizlidir. Bütün nehirler ceset ve kan akıttığında ve bu manzarayı görenler intihar ettiğinde Tanrı’ya inanmayanlar sadece bir kapı aralığından bakamayanlardır ya da gözleri yaşlı olanlardır. İşte öyle insanlar ağlaya ağlaya ölüme giderler de arkalarında merhamete dair bir iz aradıklarında sadece geride kendisini sürekli ileriye iten hayatın hoyrat ellerini görürler ve önlerinde ise ketum bir uçurum vardır. Her adım atışları onları Tanrı’dan daha da uzaklaştırır. İnançla inançsızlık arasında gidip gelen bu insanlar, dalga dalga yayılıp da sahili bulamayan denize benzerler. Her şey bir kasırgadan ibaret iken ve her şey bir kaos ortamı içinde allak bullak olmuş iken insan da bütün bu kaosun içinde iken dünyanın ve kendisinin bir merhametli yaratıcı tarafından korunduğuna artık inanmaz.Çünkü insanlar dişlerini bilemiştir ve yüreğini ortaya koyanların kanlarını içmiştir. Hangi ressam tablosunu kana boyamak ister der sonra Tanrı’yı inkar eder. Gözleri yaşlı bu insanlar her şeyi olduğu gibi kabul eden insanlardan daha onurludur aslında. Tanrı’dan açıklama değil sadece bir merhamet bekler.
Bütün dünyanın bir gül bahçesine dönüştüğünü gördüklerinde gözü yaşlı insanlar bir hıçkırık bir ağlayış tuttururlar. Başını iki elinin arasından kaldırdıklarında aslında hiçbir şeyin düşündükleri gibi olmadığını anlarlar. İşte o zaman göz bebekleri büyür. Ve yine ağlamaya başlarlar. Tanrı’yı yanlarında göremeyen bu insanlar daha bir gözyaşı dökerler ve her gözyaşında bir cennet sakladıkları için ağlaya ağlaya tüm cennetleri tüketirler.Sonra cehenneme giderler. Çünkü gidecekleri başka yer kalmamıştır. Çünkü cennet kapıları onlara kapanmıştır.
Gözü yaşlı insanlar önce umutlarını sonra Tanrı’sını yitirmiştir. Bu yüzden yaşlı gözlerle denize bakamazlar. Sadece gözyaşına boğulmuşlardır. Bu yüzden dua etmeyi unutmuşlardır. Ölüme yakın durdukları halde sevgiye dair bütün yollar onlara uzaktır. Çünkü yürekleri bir deniz bir kumsal olmasına rağmen hep karanlıktır. İçleri kararan gözü yaşlı bu insanların gözyaşları karanlık sulara akar. Ve o sulardan ya ceset akar ya kan akar. Tanrı’dan ağlaya ağlaya uzaklaşmaları böylece adım adım başlar.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış