1881
Türk milletinin ebedî feyzinden
Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisinden
Töresinden...
Gözleri masmavi
Yüreği zafere kenetli
Mamur başı,
Ve daima ileri ileri atılan adımlarıyla
Kan gölüne dönmüş bir diyârda
Balkanlarda...
Bir yiğit geldi dünyaya.
Daha çocuk denecek yaşta
Kocaman kocaman ülküler düşlüyordu.
“Esarette yaşamaktansa ölmek yeğdir.” diyordu.
Ve savaşlar...
Cephelerde aç ve susuz
Perişanken Türk eri...
Bin bir hüner ile donanmış ellerini
“Ya İstiklâl ya Ölüm! ” diye uzattı ufka
“Allah Allah! ” naraları titretirken her yeri
Korku nedir bilmezdi o masmavi gözleri...
Kadınıyla, kızanıyla tek vücut
Atıldı yalın kılıç düşmanın karşısına.
Biz kimleriz?
Biz Ötüken’den gelen Türk erleriyiz.
Esaret nedir bilmeyiz.
Tanrı dağlarında rüzgâr gibi uğuldar,
Ankara’dan yarınlara koşarız.
Yurt için, millet için canlar fedâ ederiz.
Serden bile geçeriz.
Ey dâhi insan!
Gün geçtikçe artıyor yokluğunda acımız
“Ana yurtta etrafa sel gibi taşan sensin.”
Soysuzluk tufanına çekilecek setsin sen.
Türk’ün son şahlanışı son Bozkurt’usun sen.
1938...
Kayıt Tarihi : 30.6.2019 20:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muzaffer Arslan 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/06/30/tanri-daglarindan-ankara-ya-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!