Kanacaksan, el alemin yalanına
Geleceksen, şu feleğin oyununa
Yaklaştırmayacaksan beni, yanına
Neden olacaksan, gönül sorununa
Bundan sonra hiç bir yerde, hiç bir zaman
Sarmayacaksan, kollarını boynuma
Yatacaksak biz ayrı ayrı, her zaman
Geceleri, girmeyeceksen koynuma
İnanmayacaksan, ilelebet bana
Öleyim ben daha iyi, şuracıkta
Kaç kez söyledim, aynı şeyleri sana
Ben değildim gezip tozan, Yakacık ta
Terasta, kimseyi takmadım koluma
Sebepsiz yere, girme hiç günahıma
Her gün düzgünce, gidip geldim yoluma
Kafamı kaldırmadım, başka hanıma
Şimdi seni, nasıl ikna edeceğim
Böyle şaibe altında yaşamak, çok zor
Bana inanmıyorsan, sarı çiçeğim
Şu gökteki, parlayan yıldızlara sor
Eğer birinin tenine, dokunduysam
Birini, başka bir gözle görüyorsam
Kollarımla, başkasına sarıldıysam
Katmerli türden, bir yalan söylüyorsam
Gece gündüz, şu bulutlardan üstüme
Şakır şakır, sonbahar yağmuru yağsın
Düşmanın hançeri, saplansın göğsüme
Bu gece, kara toprak başımı alsın
Bizi yaradan, Tanrı aşkına inan
Senden başka bir kimse, yok hayatımda
Yalan söylemiyorum sevdiğim, şu an
Biraz sakinleşip, yine gül karşımda
Sen biricik eşimsin, kurban olurum
Ceylan gibi, masum masum bakışlarına
Sen olmadan, dünyada nasıl dururum
Gel de dokunayım, nemli saçlarına
Dünyaları verseler bile, değişmem
O şifalı, sıcacık pamuk elini
Bu saatten sonra, asla kötülük etmem
Bir daha akıtmam, göz yaşı selini
Acı tablo, çok dokundu yüreğime,
Hadi sil artık, akan göz yaşlarını
Daha şimdiden özledim, gözlerime
Gülümseyerek bakan, bakışlarını
Kayıt Tarihi : 9.1.2022 18:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!