Bu dünyada adam gibi yaşamak zor kızım
Dünya sıkıntısı yakıyor insanları sanki kor kızım
Zengin fakiri görüyor hor kızım
Sen dünyayı boş ver ahirete kafa yor kızım
Kuran öğren de babana oku kızım
Utanıyordu Roma’yı ağırlamaktan dağın, taşın, kayan
Eyüp Sultan çıkmadı mı yola seni teselli etmek için yayan
Düşmanların var hala seni geri almak için gün sayan
İstikbal senindir, dayan İstanbul’um dayan
İnsanlığın tarihine denktir mübarek yaşın
Karaktersizler mi günahkar yoksa sen mi giriyorsun onların günahına
Senin üzerindeyken yaklaşmak mümkün mü şerefsizlerin yanına
Yazılmasın namertlik bir adamın alnına
Hemen çıkarırsın mayasını ortaya koltuk
Yüreği beş para etmeyen sende arar değerini
Hayranım karlı dağlarına
Yüz süreyim tozlu yollarına
Atın beni köyümün kollarına
Aşığım sana Divarlı'm
Gözümü açtım ben sende
Kalbim kapanıp kaldı kafeste
İki yüzlülük rağbet buldu herkeste
Versem canımı da kurtulsam bir nefeste
Ben bu asrın insanı olamadım.
Çirkefin örtüsü olmuş masumiyet
Seninle arkadaş gibi büyüdük
Hayat yokuşunda yirmi yıl birlikte yürüdük
Acı tatlı ne günler gördük
Neredesin ağabey, neredesin
Ufuklar gibi parlardı mavi gözlerin
Adalet nereye gitti
Tükendi adil insanların soyu mutlu devir bitti
İşlenen zulümler bizi karanlığa itti
Sensiz huzur kapıları çalmaz adalet
Kuzu postundakiler sansar gibi yatar pusuda
Evlat istiyordu bir garip
Olmuştu hayli muzdarip
Bir yerine verdi rabbi iki
Şükreder bu nimete diye belki
Kara gözleriyle derin derin bakar
Babasının yüreğini yakar
Miskten güzel kokar
Güzel kızım benim
Sevinçten parlar kara gözü
Kaşın gözün karaydı
Devasız derdin yüreğimizde yaraydı
Ne olurdu kolların bizi biraz daha saraydı
Aniden göçüp gittin babam
Baskaşının malında yoktu gözün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!