Tanıyamadım seni İstanbul

Marmara’nın göğsünde sallanıyordum
Vapur körfez kokularını taşırken
Esmer güzelliğinde
İstanbul sahillerine yaklaşıyordum
Ekmekten ve zevkten
İnsanlar oltalarına dolanırken
Güverteye çıkmış
Gözlerime İstanbul’u dolduruyordum
Balıkçıl kuşları
Bir dalıp bir uçuyordu
Ağızları boş gözleri boş
Martılar çığlık çığlığa
Kara toprağı işgale gidiyordu
Kahveler çırılçıplak ağlıyordu
Simitçiler
Ketenhelvacılar
Titriyordu
Önlerinden kuru kalabalık geçib gidiyordu
Kokuların değişmiş
Korkuların derinleşmiş İstanbul
Haziran’ı sen yaşamadın mı
Tanıyamadım seni İstanbul
Koruyamadın kendini
Kirlettin her yerini
Kırgınım sana İstanbul…