hacöv ana
söğüt ağaçları öbek öbek
gölgesi köyümün üzerine
halil emmi
selvi ağaçları uzun uzun
gölgesi köyümün sınırına
yetiştirdiğim bütün kabahatlerim
çocukluğumun eğrelti otları
düşüncemin değeri yok
hakkım olan kabahatlerimi bilmeyince
ne yediğimi ne içdiğimi hesap etmeyince
naki diyorum neki diyorum
köyümde kalsaydım
çocukluğumun eğrelti otlarını temizleseydim
bir hanem söğüt altında
bir adamlık selvi boyunda
bir lakabım konsaydı
ne güzel küfürler ederdim
bir değerim olurdu
oysa köyüm dağ başımın ardında
uykumun derinliklerinde
her gün uyanıyorum şehrimde
bir değerim yok ki
yinede soyuluyorum çırıl çıplak çocukluğuma
her kapı pencereden baktırıyor
atla deve değil diyor
düşüncenin değeri yok diyor
dinle diyor
bak inliyor bir şehir sevişmeleri
seviş diyor
paran yoksa kabahatli seviş
para alırsın
aşkını unutursun
seçildiğimiz aşklara aşkını katarsın
unutursun kendini
kendini tanıdığını sanarak tanık
Kayıt Tarihi : 19.4.2013 15:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)