Çingene çadırlarını gördüm
Şehrin göbeğinde,
Ve işeyen çocukları sur diplerinde.
Perişan insan manzaraları
Karmaşa alabildiğine.
Yağmur sonrası
Sel baskını bodrumları, davetsiz misafir örneği.
Çoğu sokak girişleri avcı boy çukuru sanki
Savaşı yaşıyor gibiyiz yürürken.
Renk hayranlığı kalmamış
Taşıt sürücülerini gördüm,
Tampon izinde.
İtiş kakış pazar yerinde
Bilmem kaçıncısı yapılan
Seyyar satıcı zabıta maratonunu izledim.
Hamalların kavgsına şahit oldum,
Halde
Ana avrat küfür centilmenliğinde.
Ve boş gzlerle etrafa bakan
Yüzlerce gülmeyen yüzlere üzüldüm.
Aldığı aylığı
Evine gidene kadar biticek insanlarla onuştum.
Simitle karnını doyuranlara baktım
Gerçekten afiyet olsun,
Adeta nazire yapıyorlar havyar şaraba.
Yo yo rüyamı anlatmıyorum,
Dün bütün gün işim yoktu
Avrupa' nın incisi İstanbul' u dolaştım yoruluncaya kadar.
Tavsiye ederim
Özellikle kafası kumda olanlara.
İçim elvermedi dahasını yazamadım.
Merak eden varsa icaplı icapsız,
Dolaşsın,
Kalan kısımlar
Cadde, sokak, kaldırımlarda,
Pavyon, gazino ve barlarda.
Benimkisi küçük bir hatırlatma...
Kayıt Tarihi : 22.4.2006 08:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
senide aramızda görmekten gerçekten çok mutlu oldum.
mısralarını bizlerle bu yollada paylaşmış olman beni çok gururlandırdı.
başarılar....
TÜM YORUMLAR (4)