Tanıdık Kendine Yabancı Kişiler- Garib Ç ...

Tanıdık Yabancı Kişiler - Garib Çoban

Çok sonra öğrendim bir kabirbaşında.
Ben ait olduğumu düşündüğüm her şeyde sadece misafirmişim.
Gönül bu, özlemeye ancak onunla tanıştıktan sonra başlarsanız.
Yokluğunu hissetmek için önce onunla tanışmamız gerekir.
Öleni ve olanı olduğu gibi kabullenmek;
yürekteki savaşları bitirir.
Hüzünlü insan, saklı bir inci ve korunan bir sırdır.
Sükutun da bir sesi vardır, onu duyacak yürek lazım.

Kendini bilmek, kendine dair fazlasını görmeyi gerektirir.
Ancak onun gibi olan, onu tanır ve değerini bilir, geç geçenden.
Şiirde böyle, sıradan cümleleri bile günlerce kafandan çıkmayacak sorulara çevirebilen bir büyücü.
Anlaşılmak gibi bir derdimiz vardı.
Ne yalan söyleyeyim, üzgünüm, bir yanım kopmuş kanamış gibi.
Gönlümüz teheccüt vakti alına konan bir besmelede kaldı.
Sesini değil sözünü yükselt!..
Yağmurlardır yaprakları büyüten gök gürültüleri değil.
Sükutun da bir sesi vardır, onu duyacak yürek lazım.

İyi bir yaşam, iyi ilişkilerle inşa edilir.
Gönül dostunun dediği gibi, anlarsa uzağım yakınımdır, anlamazsa yakınım uzağımdır.
Geçmez şems vakti yalnızlığımız bizim.
Senin Rabbin, hiçbir şeyi unutmaz.
Meryem -64)
Ne zaman ki kendimizi anlatamadığımızı fark ettik.
O vakit susmalar dostumuz oldu!..
Hiç terk ettim mi seni?.. Gitmeme izin verdin.
Ne güzel müjde!..
Herkes ahirette dünyada iken sevmiş olduğu kimselerle olacaktır.
Sükutun da bir sesi vardır, onu duyacak yürek lazım.

Bir insanın ulaşabileceği en büyük denge, koşullar onun için ne kadar zor olursa olsun, her gün ve her saat herkesle aynı kişi olmaktır.
Çok sevinip mantıksız vaatlerde bulunmamalı kendine.
Ve bunları yerine getirmemelidir.
Aksine her gün temiz, sağlıklı ve sağlıklı bir zihniyetle kalmalıdır.
Bu şeye nasıl ulaşabilirim?..
İnsan sürekli tekrarlayarak ve başarısızlıkla pratik yaparak öğrenir.
Sükutun da bir sesi vardır, onu duyacak yürek lazım.

Karşılıksız sevmeyi nasıl öğrenirsin?..
Zihin, bedenin sürekli tekrarı ve kullanımı yoluyla öğrenmek üzere tasarlanmıştır.
Bu şey sayesinde her türlü beceriyi öğrenebilirsiniz.
Her zaman kendinize bunu hatırlatın, putlarınızı kırın gününüzü g/özlemleyin.
Ve en küçüğünden en büyüğüne kadar uygulamaya çalışın.
Gerçekte berbatken, harika olduğunu düşünmek, narsizmin bir tarifidir.
Ancak bir çok anne babanın ve öğretmenin her gün öz saygı adına çocukları teşvik ettikleri şey de budur maalesef.
Sükutun da bir sesi vardır, onu duyacak yürek lazım.

Zamanla beyniniz bu sessiz ahuzarınızın alışkanlığa dönüştürecektir.
Her insan sizi kendi tabiatının gözleriyle görür, devamı vardır.
Benim aklım ermez bu b-aşka hesap, ilk tanıştığımız günü hatırlamam gibi.
Birinin sizin için dünyaları verme niyeti değil.
Küçük de olsa ortaya koyduğu eylemdir sevgim.
Gönül sayfamdaki şiirlere, seni anlatırken özleyerek gitmek gibi.
Sükutun da bir sesi vardır, onu duyacak yürek lazım.

Sevgi aynı zamanda yalındır, önüne bakmadan gitmek gibi.
Laf kalabalığı içinde aranan bir cevap değildir.
Kendini belli eder, görmek için çaba sarfetmeye gerek kalmaz, güzel bir filmi seyretmek gibi.
Ben sana teşekkür ederim deyip, hayat işte yuvarlanıp gidiyoruz der gibi.
Bir insanın iyi olması, onun her yaptığının doğru olduğu anlamına gelmez.
Seninle her şeye varım derken, bazende gitmesi gerekir.
Tanıdık yabancı kişiler nerelidir, sevgide hayatın acemileri olduğu için putlarından b/aşka kimseye güvenmezler.
Sükutun da bir sesi vardır, onu duyacak yürek lazım.

O yüzden kötü olanın sizi saf görmesini beklemeyin.
Asla kötü bir şeyin neden kötü olduğunu öğrenmeye çalışmayın!..
Ya da kendi etrafında putlarıyla kötülük inşa eden birini düzeltmeye çalışmayın.
Çünkü hayatınız, kendini önemsemeyen birinin ilgi odağı olamayacak kadar kısa.
Nasıl ki bozulan ve yenemeyen yiyecekleri atıyorsanız.
İster alışkanlıklar, ister insanlar, ister eşyalar olsun, hayatınızı kötüleştiren her şeyi atmalısınız.
Sükutun da bir sesi vardır, onu duyacak yürek lazım.

Acı ve korku, kim olduğumuzu unuttuğumuzda bizi uyaran alarm sesleridir.
Allah’ım neydi günahım derken, çünkü bu sizin kurtuluşunuzdur.
Zamansızlığı anlamak zaman alır, hiçliği anlamak her şeyi alır.
Allah, merhametinden dolayı insanları hayatınızdan siler.
Onları kendinize geri döndürmeyin.
Fâni dünya bir misafirhânedir; burada zevk isteyen deli divânedir.
Yalnız bir kez dilsiz kaldım, hiç aramıyorken bulduğumuz güzel şeyler.
Artık benimle Allah'ın arasını uzlaştırmak dışında hiçbir şey istemiyorum.
Rabbim!..
Beni tek başıma bırakma!..Enbiya, 89)
Deliler Şeyhi bana; bu dünyaya niçin geldin, kimsin? diye sorduğu zaman.
Sükutun da bir sesi vardır, onu duyacak yürek lazım.