Uykunun ortasındayım
Geceden kalma zayıf, anlamsız, tanımdığım bir beden hali
Dilimin ucunda kalan yarım kalmış cümleler hatırladığım
Kendi bedenine bile yabancı olan ben seni nasıl tanımlarım
Camekanlarında asılı kalan intihar etmiş manken yüzü beyazlığı tenin
Fakir ve bir o kadar da ruhsuz tadı tuzu olmayan kendine zarar yerçekimine zarar ben
Şimdi o unutulmuş bir adada, güneşin batışını seyrediyor
Romalılardan kalma bir kilisenin girişini temizliyor saçlarıyla
İsa peygambere özeniyor, çarmıha geriyor kendini
Acı çekmeye dair ne varsa boğuyor gözyaşlarında tüm hüzünleri
Teni değişik, bakışları değişik, saçları karışık, gözünün kenarında ben olan tanımdığı bir kadına aşık oluyor
Aşık oldukça ağlıyor, ağladıkça, tek kişilik tiyatrosunda intiharının son repliklerini yazıyor.
Yaşanmamışlık adına, üretilmememenin verdiği derin kaygı
En derin yanlarımla, hayata duyduğum keskin haykırış
Elimde ki aynadan yüzüme yansıyan bir canavarın anlattığı peri masalı ya da bir bebek gülümsemesi
En çok da uzakta ki bir gülüş ve yabancı bir sokak
Kaybolduğum:yitik hüzünler, uçurum kenarları ve geceme asılı kalan bir gülüşün
Bir yabancı bir yabancı daha ve en çok da bana yabancı hallerim,
Akşamlarında kaybolduğum yitik bir şehrin yalnızlığıyım şimdi
Kıyısında köşesinde kaybolduğum sokak arası kedi düşleri
Nedensiz ağlamalarımda hayalin gözyaşlarımda saklı
Mekanın ve zamanın tükenemediği en derin duruş var odamda ki aynamda
Lazım değil bana gözlerin ellerin bakışların beyaz tenin
Lazım değil bana seni seviyorum diyen küçük ağzın
Seni sevmek...
Denizi sevmek, gökyüzünü sevmek
Seni sevmek, tüm matematiksel yaklaşımlardan daha net
Seni sevmek, sınırsız ve ölçülemez
Seni sevmek, adı bilinmeyen bir şairi sevmek
Seni sevmek, hiç tadılmamış acıların ikliminde güneşlenmek
Şair orda öylece durur ve bir duruş yaratır yabancı düşlerin belleğinde
Hiç tadılmamış bir intiharın keskin çizgilerini kazır tenine
Aklını yitirmiş cadılar kaplar yitik belleğini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!