Yerinde ağırdır ağaç,
Yaprakları solana dek.
Soran bulunur mu garibe?
Nedir bu hal?
Tok musun, yoksa aç?
Dolanır yollar yamacından,
Bir akşam daha eritiyor mumunu,
Gündüzün ayakucunda.
Gün batımı, geriye kalan;
Kör, sağır, dilsiz bir ömür parçası,
Keder, gözyaşı ve intikam.
Başlarında adamların, bir kara bulut.
Kadınların, çocukların, ağaçların.
Gölge etmez, hayır vermez.
Esir düşmüş pencereler,
Işık görmez.
Dur bulut gitme, kapılarını aç!
Güleceksin, ağladıklarına bakarak.
Ne anlamı kalır ölümün,
Ne de, heyecanı yaşamın.
Bir başına kalacaksın,
Gözlerinin, sönmüş feri.
Omuzlarında solmuş bir mevsim,
Yarınlar, bir adım sonra gelir.
Gelir, hep bir basamak sonra hüzün.
Gecelerin ömrü, gündüzlere sorulur.
Neredesin şimdi?
Saymakla geçmeyen günler,
Göz açıp kapama kadar yakın.
Uykusuzluk çöllerinde
Bir yudum uyku
Ellerine dokunabilmek
Göremediğim rüyalardan,
Hayalimde bir sen,
Dalıyorum satırların ardından,
Sonu gelmez boşluklara.
Sanıyordum ki;
Özlüyorum eskileri.
Oysa değilmiş,
Başımı alıp buralardan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!