Ruhum baharda inan, sabah oldu, bunu bil,
Seni işittim şu an, gönül coştu be Cemil!
Tanbur telinde mi ses, ağaç bedeninde mi?
Yoksa vâkur kaplumbağanın sînesinde mi?
Gökler inliyor mızrabınla, gözlerde hep yaş,
Gökkuşağı yay olmuş, onu çeken nakkaş,
Yağmur yağmur dökülürken nağmelerin bize,
Dikilmek ne mümkün, hemen geldim ben de dize.
El açıp arşın arşın, deniz deniz ıslanan,
Koşup gelen akın akın, tertemiz yıkanan,
Taşıp ilâhî nağmende kaybolan benim, ben!
Ferahnâk da ben, tanburunun perdesi de ben!
Bu sesler hangi âlemden geliyor, muammâ...
Bir güzel âhû sesleniyor, işittim ammâ,
Gölgesi Kaf Dağı'na vurmuş, hayâli bende,
Tanbûrî'nin ey İstanbul, hatırası nerde?
Parmakları mıdır, gözleri midir Cemil'in
Ey Koca Sinan, minarelerin, kubbelerin?
Süleymâniye semâyı işaret etmekte,
Mesnevî'de Rûmî kötülüğü tüketmekte
Cemil ile gelmiş ya bu âhenk, bu musikî,
Galiba onu değil, kalbimi eritmekte!
Kayıt Tarihi : 26.4.2005 22:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Celaleddin Çelik](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/04/26/tanbur-dinlerken-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!