Bir fasıla rüzgâr ılık eser,
Dağılır omuzlarına saçların,
Bir düşünce dokunur kalbe…
Rüyasına gömülürüz güzel zamanların.
Bir fasıla rüzgâr ılık eser,
Bir andır durur hayat,
Ardından devam eder.
Hiçbir şey yokmuş gibi.
Anımsadığım çok şey var.
Gözlerin, hepsinden çok...
Flu bakışların gibi.
Salınarak düşen taç yaprağı bir gülün,
Kanat çırptıkça yok etmesi kendisini.
Birkaç saatlik ömründe…
Su birikintisine düşen kelebeğin,
Şerbette kanat çırpan bal arılarının serencamı;
Yok olmak, en güzel yerde.
Ve çırpınmak, yokluk uğruna,
Yok olmak, delice…
Akıl, kimi zaman yollara düşer,
Atar kendisini yüksek köprülerden.
Bir his gelir tahta kurulur,
El pençe divan durur düşünceler.
Bir gün bir bilge kendini vurur,
Yeniden doğar, binlerce mecnun.
Akıl, kimi zaman yollara düşer.
Kaç fersah uzağındayım şimdi?
Elden bir şey gelmez üstelik.
Yürüyüp giden ayaklarından,
Akşam kızıllığında batan gün gibiyim.
Kayıt Tarihi : 23.7.2018 16:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!