Gecenin dudaklarında tenim
Mehtap gönlüme siper, kan çanağımda
Yelkenler patladı, kesilirken yolu şavkın.
Deniz, köpüren gözlerimde yakamozlandı,
Geleceğin kör ağına takıldı yeşili.
Sırlarımı, sabırla okşarken kahpe gece,
Bir damla yaş kopartıp aldı, acı pınarımdan
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
İlk defa okuyorum şiirlerini, İyiki bir dostuna takılıp konuk oldum. Yüreğine sağlık.
Bin küçük parçada ki yansıma da kim?
Tümleyerek dağılımı masmavi ışıkta
Gözlerim, boşuna kendini sınadı.
Alev almış aynada,
......... ' Devasa bir gönül' sırıtıyordu
Titreyen serçenin kırık kanadında...
Her bir atışı, 'aşk', yâr kapısında.
Kopartıp almak istedim, ellerim yandı
Aynaya daldım, yokluğum parçalandı...
İşte o an, okudum çaresizliğin dudaklarını
..............................Gönülde istilâ vardı....
Çok çok güzel... Kuvvetli kalemi kutluyorum. Sevgilerimle
Birden içimi bir telaş kapladı.
Ayna kırık, ayna kristal, ayna eriyen buz..
Bin küçük parçada ki yansıma da kim?
Tümleyerek dağılımı masmavi ışıkta
Gözlerim, boşuna kendini sınadı.
Alev almış aynada,
derin duygular :)
selam ve dua ile..
Alev almış aynada,
......... ' Devasa bir gönül' sırıtıyordu
Titreyen serçenin kırık kanadında...
Her bir atışı, 'aşk', yâr kapısında.
Kopartıp almak istedim, ellerim yandı
Aynaya daldım, yokluğum parçalandı...
İşte o an, okudum çaresizliğin dudaklarını
..............................Gönülde istilâ vardı
Şiirin içinde kayboldum sevgili dostum. İmgeleriyle, akıcılığı ile ve anlamlarıyla şiir benim diye haykırıyor dizeler. Kutlarım.
Deniz, köpüren gözlerimde yakamozlandı,
Geleceğin kör ağına takıldı yeşili.
Sırlarımı, sabırla okşarken kahpe gece,
Bir damla yaş kopartıp aldı, acı pınarımdan
' Gül ' diye, şafağın kızıllığına fırlattı.
Dikenler kanatırken yüreğimi.
Tan falıma baktı, yer ağarırken
..........Sen, hüzün kraliçesi,
Yüreğine sağlık sevgili Neşe,kalemin daim olsun sevgili dost....
Alev almış aynada,
......... ' Devasa bir gönül' sırıtıyordu
Titreyen serçenin kırık kanadında...
Her bir atışı, 'aşk', yâr kapısında.
Kopartıp almak istedim, ellerim yandı
Aynaya daldım, yokluğum parçalandı...
İşte o an, okudum çaresizliğin dudaklarını
..............................Gönülde istilâ vardı..
Yine Muhteşemsiniz..yorumu usta yorumculara bırakarak..gecenin bu saatinde tekrar tekrar okuyup dinledim sabırla beklediğim şiirinizi..sevgili şairim..kaleminiz hiç susmasın..
Burhanettin Akdağ
Mesaj Gönder
Diğer Yorumları
Kopartıp almak istedim, ellerim yandı
Aynaya daldım, yokluğum parçalandı...
İşte o an, okudum çaresizliğin dudaklarını
Eğer gönül hasreti solumak için doğmuşsa özlenen şafakta, neylesin sevdalar. Sevdanın ağır yükünü bazen taşıyamıyor yürek, taşıyamayan da genellikle vefasız taraf oluyor. Şu son dizelerin haykırışını gün yüzüne çıkarıp da hecelediğimizde taşıyan yüreğin yani seven yüreğin hezeyanını görüyoruz. Aslında çaresizlik değil, ama isyanın kuvvetli haykırışını duymak mümkün burada satır satır. Sözün bittiği yerdeyiz. Tebrikler can, sevda denizinde hep mavilerle yıkansın ruhun. Serbest şiiri bana sevdiren ve hatta yazmama teşvik olan az sayıdaki şairler sıralamasında en üstlerdesin bil ki.
Selam ve sevgiyle.
harika şiir........ harika müzik...harika resim vesselam...........saygılar
Çok az insanların yaşayabileceği bir andır ,
Bir an aynaya baktığında gördüğün gerçeklerin parçaladığı bir sen kalması...
Hani o yüzleştiğin kahrolası anlaşılmadıkların bakıyordur sana aşağılar gibi...
Ve şamarlanıyordur saniyenin onda biri kadar bir zamanda binlerce kez yüzün.
Ve ifade edemeyeceğin bir tılsım kalıyordur geriye..
Senle gömülecektir bu sır.
Yalçın kayalar üstünde aşk duracaktır
Sen göbeğinde ince bir hasır...
erosa katılıyorum..dinleyin onu...
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta