TAN
Tan güneşin sancı çektiği zaman
Gökyüzünde sökün sökün ışıyan zindan
Apaydın kopan tufan
Ufuk ufuk başveren çıban
Ocaklarda ilk duman
Yer ve gök anadan üryan
Hergün yinelenen gerçek
Her gün batımında yüzü kızaran yalan
Hergün yargılanıp hergün aklanan
Tan
Darağaç ve yağlı urgan
İdam gömleğinin deseni ferman
Tan belki umut belki umutlar kıran
Bin bir düş konularak dövülen havan
Tan'dır dünü vuran
Güne vurulan
Tan
Doğa adlı güzelle göz adlı çapkının
Renklerin soyunu sürdürmek üzre
İçeri verildiği an
Yenilenen imandır tan
Saba makamında yayılan ezan
Aşr ölçüsünde okunan Kur'an
Rızıkta onda dokuzluk oran
Besmeleyle açılan dükkan
Tan davul döven bir şaman
Vey ırmağı kıyısında ölümsüzlük ezgisi çalan
Kara Ozan
Manasçı dilinde en uzun destan
Kızılelma yolunda konaklanan han
'Büyük ve müebbed ülkeTuran! '
Tan kuyruğu bağlı küheylan
Tan Malazgirt
Tan ellidört bin eri önünde namaza durmuş
Ak kefenli Sultan Alpaslan
Tan Kocatepe'de 'Sarışın Bir Kurt'a benzetilen
Büyük komutan
Atın yorganlarınızı
Açın kapılarınızı
Yürüyün tan yerine doğru.
Güneş üç mızrak boyuna yükseldiğinde
Her şey bitmiş olacak.
Sonra göremedim, eremedim, varamadım
Der de yanarsınız.
Kayıt Tarihi : 22.7.2005 14:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cazim Gürbüz](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/07/22/tan-4.jpg)
bizi kah binbeşyüzyıl öncesinin Vey ırmağına, kah 'büyük taarruzun en sıcak çatışma ortamına götürdünüz, yüreğinize sağlık...
TÜM YORUMLAR (1)