Tamirci Çırağı Şiiri - Yorumlar

Denizlerde balık olsam ustam daha büyük balıklar olurdu. Beni avlayıp yemeye çalışırdı. Oysa bir insan olarak demirci ustam kafama kerpetenle vururdu. Yaptığım hataya göre dereceli. İşçi olarak bizi yiyen patron dediğimiz aracılar. Malının mülkünün bekçisi insana iş ve ekmek verdiğini düşünen akıllar diyeyim. Asıl patronlar yazarlar ve mucitlerdir. Diğerleri işçinin başına memur olanlardır. Baş memurlara patron diyoruz. İlk işçilik, asıl işçilik ise okumaktır. Allah'tan Peygamberimizi oku emri geldiğinde İlk işçi Peygamberlerdir. Asıl patronda Allahtır. Okurken beynimiz çalışır ve bedenimizi kontrollü olarak daha elverişli kullanırız. Aynı zamanda okumalarımızlada doğayı top yekun araç sevk etmiş oluruz. Bir yazar olsakta, okurluğun teknik işçiliği olamasına rağmen okurluğu bırakamayız okur kalırız. Sen işçi kal. Ve asıl işçi kalabilen okurluğu ile yazar ve mucit olarak patronda olmuştur. O zaman gidip sözde bir patron kızı sevmemiş belki bir komünist bir kızı sevmiştir. İlk işçi peygamberimiz olur da ilk komünist niçin olmasın. Mal mülk her şey Allah'ın. O zamanın devlet anlayışında ki sermaye mantığı yeri göğü yaratan Allah ile tanımlanmaktaydı.

Merak edip "işçi, emekçi konulu şiirler" diye GOOGLE'ye yazdım.
Antoloji'de ilk çıkan şiiri okudum ve beğenerek buraya da alıyorum.
* Bazılarına belki müsekkin olur...
*
(https://www.antoloji.com/isci-emekci-siiri/)

Isci, Emekci

Yeni bir hayat gibi
Yeni bir başlangıç
Yeni yüzler, değişik gözler
Bir iş bir telaş

Alında ter, sırtta yük
Ekmek derdi, ayak yorgun, akıl durgun
Sırt açık, ayakta nasır
Bir ekmek kavgası, boğaz lokması

Koştur, bir ora bir bura
Üzerindedir önlük
Ne doktorsun ne mühendis
Bir işçi bir emekçi.

Emine Afşin
Kayıt Tarihi : 22.8.2013 13:47:00

"Beni siz delirttiniz evet
Evet, evet, evet
Siz delirttiniz beni, hiç kuşkum yok bundan eminim
Darılmaca yok ben bir deliyim ama beni siz delirttiniz
Beni siz delirttiniz"

Işıklar içinde uyu...

ÖĞRETMENLER GÜNÜ YERİNE…

Güne uygun bir şiir..
Şiir dediysem tahkiye tarzı, bestesiyle ve narasıyla ünlenmiş ve dinlenmiş şarkı diyelim.
Bizler de çok dinledik.
.
Dikkatimi çeken bir husus oldu.
Bu şiire ilk yorum "Melih Kaygısız 01.05.2004 - 11:13Saygılar." görüldüğü üzere 2004 yılında yazılmış. Şu an ben yorumumu yazarken 21 adet yorum görünüyor.
Hayretteyim!..
Şaşkınım!..
.
İşçi bayramında işçi haklarını, ezilmişliğini değişik bir şekilde dile getiren böylesi bir şiire veya şarkıya 21 yorum.
İşçilerimiz sadece çalışan insanlar mı?
Okur yazarlıkları yok mu?
Değerli Karaca'nın TÖVBEKÂR olduğu dönemini dikkate almazsak, öncesinin hiç mi hatırı yoktu?
O meydanlarda çırpınan, haykıran, kendini bütün varlığıyla, benliğiyle ortaya koyan sanatçılardan değil miydi yoksa?.
Sanatı bambaşka olan bir diğer kişiye (Yılmaz Güney) 100'ün üzerinde yorum yazılırken, Sayın Karaca'ya "VEFASIZ ÇIKTI, DÖNDÜ" diye mi sahip çıkılmıyor?
.
Tamirci Ciragi" başlığındaki ikinci kelimenin yazılışını dile getirecektim ki, şükür, düzeltilmiş. Yani güzel Türkçemizi Türkçe olarak kullanalım hiç olmazsa diyecektim.
.
Bir diğer konu da, maalesef bu sayfadaki 'Günün Şiiri'ne yeni şiir eklenmezse, bildiğim kadarıyla sitenin ayarlanmış sistemi, bu tarihe ait, daha önce seçilmiş şiiri güne getiriyor.
2004 tarihinde eklenmiş bir şiir.
Yoksa İŞÇİ, EMEKÇİ, ÇALIŞAN, ALIN TERİ DÖKEN insanlarımızla ilgili başka pek çok şiir vardır. Onlardan biri güne getirilebilirdi.
.
İşçinin bayramı.
Olsun…
Bir zamanlar herkes sahiplenmişti sanki.
Güzel de, biri bedenen üretimle iştigal ederken;
Öğretmen; bedenen, zihnen, aklen, ruhen, ilmen ve kültürel olarak emek sarf ettiği halde neden 'Öğretmen Bayramı' olmadı?
Öğretmenler de, kendi haklarını bir yana koyup bu bayramın ateşli savunucularından olmuşlardı.
Bir şekilde emek sarf eden herkese "işçi " denildi.
Peki, işçi olmayan kim?
Sadece sermaye sahipleri miydi, işçi olmayan?
Sermaye devletin elinde olunca gerçekten eşit paylaşım gerçekleşebilmiş miydi?
Yoksa her iş yerinin başına bir veya birkaç bekçi / yönetici dikip işçiyi çalıştırmak mıydı düşünülen?
Hayali kurulan, gerçekten eşitlikçi, adaletli bir sosyalizm ütopik olmaktan öte gidemedi. Dünyada uygulaması olmadı. Adı olup, uygulaması olmayan, uygulanamayan bir sistem arayışı olarak kaldı.
O halde son söz olarak diyebilirim ki:
İşçi Bayramı, görünürde kapitalizme karşı, ideolojik bir bayram olarak kutlandı.
Yani birinde devlet gücünün hâkimiyeti, diğerinde para gücünün hâkimiyeti olan iki sistemin aynadaki yansıması.
Aslında birinin diğerinden farkı yok.
Çünkü işçi, yine işçi.
"SEN İŞÇİSİN, İŞÇİ KAL" deniliyorsa mantık bu değil mi?..
.
Hasan Bey de durumu kısaca özetlemişler.
.
Değerli Cem Karaca’ya Allah rahmet etsin.
Saygıyla...

Destansı, büyük ozan. Şarkılar gibi, şarkıları gibi.

iyi bir sesti...

bu memlekette iş bulmak zor, buldunsa eğer işçi olmak da zor!..

işçi bayramı ya bugün, bayram yapmak da zor!..

bence, bütün bayramlar dini bayram olsun!..

Günün şiirini ve şairini kurlarım nicelerine rahmetle Anıyorum Cem Karacay ı

Şiirin sanatsal değerinden ziyade ideolojik içeriği dolayısıyla ve bu günün SSCB de 1917 de yapılan Komünist ihtilalinin yıl dönümü olması vesilesiyle seçildiği açık seçik ortada. Cem Karaca bidayette kendi halkı tarafından tarihe gömülen bu malum rejimin sevenlerinden ve savunanlarından olmasına rağmen son deminde hidayete gelip doğru yolu bulmuş daha önce karşı çıktığı İslami değerlere sahip çıkar bir hale gelmiştir. Onun bu takdire şayan halinin en bariz delili de son dönemlerinde dilinden düşürmediği "ALLAH YAR" adlı şarkısıydı. Herkesin niyetini sadece Allah-cc- bilir.Onun için Biz zahire göre hüküm vermekle mükellefiz, dolayısıyla da son anlarında "ALLAH YAR" diye feryat eden birisinin hidayetine hükmeder ve kendisine Allah'tan rahmet dileriz.

Herkese hayırlı çalışmalar.

Şarkısında özenle dinlediğim bir parçadır. Çok güzel.

Dünkü şiire şunları yazmıştım
ilahi formunda sürekli ilgili radyolarda tekrarlanan bir güfte. Şairi de bu sektörden ekmek yiyen , piyasası olan bir popüler şahsiyet. Her şeyin pop u olurda bu sektörün olmaz mı
Dini musikinin arabesk dalında top on da yarışan bir parça işte

Aslında o şiirin simetriği

Sosyalist ideolojinin geleneksel ses ve rock karışımı bir müzikle işçi sınıfını kışkırtıyor gibi yaparak 12 Eylül öncesi bissürü gencimizin ölümüne yol açan kamplaşmanın tahteravallisinde sol tarafta oturan bir kişi idi müteveffa

12 eylülden sonra O devirde başta olan Özal ın tavassutuyla ülkeye dönünce mistik ve tasavvufi müzikler yapan , kahpe Bizans türü komedilerde ekmek kazanan bir beyaz türkün yazdığı.buram buram ideoloji kokan basit bir güfte

Aslında dünkü şairimizde aynı tahteravallinin sağına oturmuş muhafazakar kitlelere nabza şerbet veya ayran kabartan bir güfte idi

1 Mayıs için güne bulunacak şiir işte bu ülkemizde

Neyse şimdilik bu kadar olsun