Türklüğün şanına leke sürenler
Bugün meydanlarda adam olmuşlar
Kanımla sulanan bu topraklarda
Toprağım üstüne devlet kurmuşlar
Tarihim şerefle şanla doludur
Yürüdüğüm yol şahadet yoludur
Bu hapislik hasretim ben maviye hasretim
Gecenin yorgunluğu yüreğimde kasvetim
Ne dolar ne boşalır sağnak yağmurlar gibi
Yıllar yıllara gebe bitmez benim nisbetim
Bu gurbet ellerde,
Her gün biraz daha üzülmekteyim annem.
Hani yoktu ayrılık
Hani birlikteydik
Hani ölüm bile ayıramazdı...
Arkamda tatlı bir rüzgar vardı
Ben 9 yaşındaydım…
Hayatın o uzun kirli basamaklarına,
Yırtık ayakkablarım
Küçücük ayaklarımla tırmanırken,
Uzun kış gecelerinde üşüyen ellerimi,
Hani hep ısıtacaktın anne!
Bu akşam bilmediğim bir âlem içindeyim,
Ya rüyada bir seyyah, ya semavi Çin'deyim,
Bir orman yangınıyle kızardı karşı dağlar,
Taraf taraf tutuştu meş'aleler, çırağlar,
Bir renge girdi eşya günün altın tasında,
Bu kızıl kâinatın gezerken ortasında.
Bu gece karanlık...
Ayıracak seni ıslak dudaklarımdan,nemli gözlerimden.
Ve sen gideceksin...
Sanki hiç gelmemişsin gibi bu şehir ıssız ve bomboş olacak
Birazdan ellerini ellerimden gözlerini gözlerimden çekeceksin
Kısaca bana öl diyeceksin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!