Adım dünya, namı diğer fani dünya
Figanı bol, intizarı gani dünya
Kısa yoldan nasıl desem; yani dünya
Hayat sundum, neticede ele döndüm
Çayır çimen yaylak idim yol ettiler
Yazdım gerçekleri dünden bu günden
Gördü dokuz köyden kovdular ey dost
Yoldaş bulamadım candan gönülden
Çölde yapayalnız koydular ey dost
Kimi sürüklendi devran arkından
Kara gözlüm topla tası tarağı
Gurbet bize fazla geldi gidelim
Bağrımıza bastık taşı toprağı
Gurbet bize fazla geldi gidelim
Zaman akar yaşıma yaş eklenir
Garip bülbül küskünlüğün güle mi?
Hazan mevsiminde esen yele mi?
Yoksa sıla diye gurbet ele mi?
Susma arzuhalin söyle ey bülbül.
Güller açtığında zara düş olan,
Hedefler...
İrili ufaklı hedefler.
Kimi için saygınlık,
Kimi için kısa yoldan şöhret,
Yat, kat, para puldur
Hayat ki Tanrı’dan kutsal hediye
Neden bu ikilik bu nefret niye
Sevgiyi yeniden yeşertsin diye
Bir damla umutla bin yıl yaşanır
Düşmanlık ayrı şey pişmanlık ayrı
Hasretin ateş harından
Gözlerime su yürüdü
Yüreğin gam pınarından
Gözlerime su yürüdü
Yol alırken adım adım
Engeller aşılır sevgiyle aşkla
Kelam-ı mürşidin nuru içinde
Gönülden gönüle sessiz alkışla
Cevaplar bulunur soru içinde
Ben değil biz denen bu güzel yerde
Gel ay yüzlüm elini ver elime
Usul usul dokun gönül telime
Ayrılıkla bitecek tek kelime
Söz söyleme Allah’ını seversen
Can cananı viran elde koyar mı?
Dengin almış yola çıkmış Mısır’a
Dünden razı kilim ile hasıra
Bakılır mı bu kadarcık kusura
Profesör doçent doktor olacak
Kişiliği dönmüş sanki kevgire
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!