tamara dağlarda bir sabah yeli
aşkı alır beni dağlara sürer
kusmuğu hatırlatır yaşam hep bana
gözlerim Ahmet arif’i anar da durur
kalem bana yabancı ben tamara’ya
ne yapsam yutar beni bu karanlıklar
sen keşmekeş hayat ben senden uzak
bir polyanna olursun, bir ah tamara
gözlerim yaşlı bir dağ, aşkını arar
ey yar ben bir çoban sen ah tamara
mem anlattı bana zin’in gizini
sen zin oldun bana, zin ah tamara
leyla leyla bakma öyle
sal gözlerini
papatya koksun tenin deniz koksun tamaram
gözlerin azrailse n’olur önce bana bak
bırak ki çiçeğe uçsun arılar
söyle de çobanlar serenat yapsın
kemanı dağlar sevsin, kavalı canlar
gülüşün bir semaha melodi olsun
yine ateş sönsün peygamber doğsun
tamara umulmaz namaza dursun
her insan bir aşk
tamara sevdam
her sevgi bir tutku
her toprak insan
uyan uyan bak, güneş doğdu
günden ne hayır var
dön gece olsun
sun bana kendini,
kendini tamaram.
sun ki tüm zamanlar sevdayı bilsin
dışarsı zemheri,
hava buz gibi.
gel ki sarıl bana yansın sonbahar
Kayıt Tarihi : 10.1.2010 21:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir Esmer Dergisinde yayımlanmıştır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!