Talip Kurt Şiirleri - Şair Talip Kurt

0

TAKİPÇİ

Talip Kurt

Ellerine aldığında beni göremiyordu gözlerim
İlk sütünü kattığında vücuduma anlamıyor
İlk hastalandığımda göz yaşlarını silemiyor
Babamın en anlamlı evladım sözlerini duyamıyordum anam…

Büyütürken beni nasıl kötülüklerden koruduğunu

Devamını Oku
Talip Kurt

Ey gidi yollar ey
Karanlık sevdama kovuşturan yollar
Aydınlık sevdamdan ayıran yollar ey

Anaları evlatların dan ayıran yollar
Evlatları analarına kavuşturan yollar

Devamını Oku
Talip Kurt

Ey hayat senmisin beni döndüren yoksa dünyamıdır dönen
Hani vardı ya eski bir yar
Kalmadı günümüzde böyle bir yar
Aşk gibi döner

Ey hayat ben aşık oldum karanlığa

Devamını Oku
Talip Kurt

Dinledim ilk defa heyecan ve sevinç atışlarını
Bir görsen nasıl hızlı ve seri atıyordu
Kalbimin yerinden çıkacağını zannediyor
Onu elimle bastırarak hem çıkmasını önlüyor hem de iyice dinlemek istiyordum.

Resmen anlatıyor seni, beni ve olmazlığı

Devamını Oku
Talip Kurt

Bir deryadır aşk; bir acı, bin hata
Bir serveti huzur; sadece bir anı yaşa
Bir yoksulluktur; yaşamadan ölmek ama,
Bir ölümdür aşk, bin derde deva..

Devamını Oku
Talip Kurt

Sene 2010 Haziran ayı başları.. hava tatlı ve biraz da sert.. yağmur sel alacak şekilde boşaldı gök yüzünden ve yine gökyüzü kuruttu bütün yaşları.. havanın etkisiyle girdim kütüphaneye ve tozlu bir rafta tozlu bir kitap çarptı gözüme.. tarihi aralamak istermişcesine rastgele çevirdiğim sayfada yıl 1915. Birden bir ses duydum ve arkamı döndüm. Arkamda koca bir ordu. Şaşırdım. Umutsuz bir bakış ile bakmak zorunda kaldım. Ayaklarına doladıkları bez parçası yırttık giysiler ve cephanesiz. Ben umutsuz bakışlarımın arasında o Mehmetçiğin bakışındaki umudu fark ettim. Gülüyordu bakışları ile. Tedirginlik vardı elbet kaşlarında ama emindim tedirginliği can vermek değildi sadece vatana hasret kalmakdı. Korku vardı elbet ama korku düşman değildi anasıydı. Gözlerim gururla doldu bu sefer ağlamaklı hissettim ve rastgele bir sayfa daha çevirdim. Önümde yatıyorlar.. korktum. Yanlarına gitmek istedim. Mehmetçik bir elinde silahı bir elinde türk bayrağı yatıyor.. toprak öylesine sarmış ki vicudunu ona yatak gibi olmuş. Toprak öylesine sarmış ki üşümesin diye öylesine koruyorki bir kurşun daha gelmesin diye.. hayretler içindeyim.. bir yanımı gurur kaplıyor bir yanımı evlat acısı.. yatıyor ama ölü gibi değil.. bir görseniz o halini.. öyle gururlu, öyle asil, öyle cesur ve öyle sine mert ki.. gözlerimden yaşlar boşalıyor.. içime saplandı sanki kalbim birinin ellerinde. Kitap öylesine çekti ki beni alamıyorum kendimi. İğne batmalarını hissedebiliyorum. Biri sanki kalbime kan merkezime ay ile yıldız çiziyor. Yüreğim kabarık, göğsüm öylesine dik, başım boynumdan bağımsız hareket ediyor. Öylesine hevesle çevirdim ki bir sonraki yaprağı dizlerim titredi. Bir esinti esti.. nefes alışım biraz daha duyulur haldeydi. Sanki uzun bir yol koşmuş ve soluklanır gibi. Dizlerim artık taşımıyor bedenimi uzanmak istiyor vicudum iyice yavaşladı nefesim gözlerim doldu önümü göremiyorum her yer buğlandı. Çöküyorum dizlerimin üzerine. Elimde silah. Kabzesini toprağa dayadım. Bir nefeslik daha durayım ayakta diye ama yıkıldım. Bitkin ve çaresiz toprağın kokusu geliyor yüreğime.. acaip bir şey. Artık işlemeyen vicudum daha çok şey hissediyor. Bağırma sesleri daha net geliyor. Uyan Mehmet uyan sesi de..

Devamını Oku