En çok gün batımlarında sevdim türküleri
Başım da esmer bir sevdanın gülleri
En çok gün batımların da depreşti yüreğim
Elimde sigara duman, duman en çok seni özlerim
Kimselerin göremediği bir yerlerde çaresiz
Her bir şeyden yoksunum, her şeyden habersiz
En çok gün batımlarında sevdim türküleri
Başım da esmer bir sevdanın gülleri
En çok gün batımların da depreşti yüreğim
BEKLENEN
mecnun-un devrinden daha karanlık zaman
leylanın nefsinden daha azılı şeytan
ve.. biz masumuz, yeni beşeriz, yani nesli asım
ahir zamanda sevmişse bu gönül, benim bunda ne günahım
bizler ki çok korkunç bir kezzabiyet zamanın da yaşıyoruz
öyleki çok ürkütücü, vahşi, ve çok cahilce, keyfi
SEN nasıl sevmiştin, bize de söyle EY NEBİİ
umar mıydın ki gönüller bomboş olsun, taş olsun, ot olsun
ve umarmısın ki o taş konuşsun, söz olsun, şiir olsun, türkü olsun
gezip gördüğüm her muhitte, civarda,manzarada en vayii türlü matem
duymuyor musun, çarpıyor bir delinin kalbinde bin bir alem
belki dogrudur, bana gerçegi söylüyorsun kötüsün belkide,
mecnunluk varya serde, işte bu yüzden cayamam bende
sorarım sana Ey cemali Ay, dilinde zikir ile, senin günahın nerde
ben göremiyorsam, peki nerde bu perde
sen degilsin olamazsın şeytana oyuncak
şeytana uyan olursa, o zaman olur ancak
devir o devir ki bir felaket ve helaket devri
yıkılmış tam da kökünden, hunharca nice güzelim servi
asır o ki asr-ı vahşet ve cehalet asrı
ne zaman başlar bilmem, gönüllerde öz-e dönme faslı
ve her birimiz mahkumuz, muhlet belli degil, bekliyoruz
iman ve vicdana şükür, ALLAH tan sabr-ı nı istiyoruz
mecburuz,inkarı ne mümkün, gitmedi mi her gelen
ne büyük servet, ne büyük ödül cennet ise sen, cennet ise BEKLENEN
talih ÇENDEK
20 / 01 / 2009
şimdi bu zamansız ğidişinin sebebini sebeplendim,içiyorum...
öyle bir gittin ki dünyam yıkıldı ölüyorum....
yani bu zamansız gidişin, yerle bir edişin, terk edişin...
ölümün bir başka şeklidir esmer kadın..
sayki ete kemige bürünmüş Azrail,
farzet kıyamet kopmuş, hayat durmuş,,
bir akşam üstü yol kenarı acı hanesinde demleyip içimi.
hoyrat bir türküye emanet ettim içimden geçeni...
ne çok tenha, ne çok kalabalık...
ne oturacak bir yer, nede ayakta kalan bireyleri yok bu meskenin..
kiminin içi içine sığmıyor öfkesi küfrün şehvetinde,
kimin dermanı yok, yerle bir olmuş, keşke yer yarılsa da içine gire bilse..!
Sonra gecelere kahrettigim aklıma geliyor,
karanlığı karşıma almaya, utanıyorum..
ondan başka beni dinleyen kimim var..
derdimi bilen, dertlenen kimim..
Sonra yıldızlara kafa tuttuğum aklıma geliyor...
kaldırıp başımı bakmaya utanıyorum..
Boğazımda yumruk gibi sessiz bir çığlık..
yoo hiçte değil, sanmayın ki, ölmeyi istemek bir çılgınlık..
hep sıkıntı, hep bi sık boğaz..
daraldı ruhum, içim içime sığmaz..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!