2007 yılında Gebze'de doğdum ve 4. sınıftan beri yazma tutkusuyla yaşıyorum. Günlükler ve kısa hikayelerle başlayan yazma serüvenim, beni şiirler ve romanlara taşıdı. Lise eğitimimin son senesine yaklaşırken, hem çalışıyor hem de üniversite sınavlarına hazırlanıyorum. Şiir yazmak için ilham aramam gerekmiyor, çünkü her anımda ilham bana geliyor.
Yakın zamanda yayınevi ile anlaşıp, konusu polisiye olan "Pera Palas Cinayeti"ni çıkarmak için hazırlanıyorum. Eğer kitapla ilgili daha fazla haber almak istersen, beni Instagram'dan takip edebilir ...
İsterim ki affet beni akşamüstü,
Gölgem pamuk ağacının eteğinde uzarken.
İsterim ki öğleden sonra affet beni,
Kuşlar Güneş’e el sallarken.
“ İsterim ki affet beni gece vakti,
Kimseler gibi bakma bana,
kimseler gibi davranma bana.
Adını ağzıma alamayacaksam,
ne yana,
neye fayda?
Bazen ben kendim değildim,
Bazen sana göre değildim,
Cihat karanlığının sırtıma estiği günden beridir evvel,
Doğru olan bendim.
Sahiden o kişi benmiydim?
Anlamış değilim.
Bazen değişmek istersin ama hayat istemez.
Gün gelir, sen bitersin ama hayat bitmez,
Yukarıdan izleyenler seni bilmez.
Deniz sahiden de mavi midir?
İnsan kendindeki nuru arar, durar elin âleminde,
Neye Yarar
Cellat gelse, neye yarar?
Tanrı görülse, kime yarar?
Görmedim, duymadım;
Gelecek yakın, geçmiş uzak olsun.
Gidenlerin geri geldiği,
Kalplerin yeniden atmaya başladığı,
Gülen yüze bir öpücük atıldığı,
Gözlere bakılamaya utanıldığı,
Gözyaşlarının ise son bulduğu hikayeler isterim.
Aslında kimse ne ölmüş, ne de değişmişti.
Hakikatte yalnız değişen tek ben idim.
Kimsesizliğin hâkim olduğu bu cümle âlemde,
Bir gün, bir lahzada kimsesiz oluverdim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!