.......Dünya. Kocaman bir ana. Bizi bağrına basıyor, besliyor. Huysuz olan, cahil olan biziz. Derim ki insandaki her hücre doğruyu yaşamak ister,yalanı ve yanlışı kabul etmez. İnsan yalanı,yanlışı,haksızlığı kabul ettiğinde ve yaptı ğında da bu seferde hücreler insanı doğru tutmaya çalışır ama hücrelerin doğruluğu altında ezilen vücut hep açık verir'Ben suçluyum.' diye mesaj verir.
......Talan önce aile içinde yapılır ya da yaptırılır.Bilinçsiz ailede sevgisizlik, saygısızlık,bilgisizlik,ilgisizlik.... bunların hepsi birden ya da bir veya bir kaçı olduğunda aile içinde mutlaka bir ya da birden fazla talancı vardır.Bu talan sadece maddi değil manevi talancılık da vardır.
......Bilimselliğine bir şey diyemem haddim değil psikiyatr ya da psikolog ların yerine size kesinmiş gibi söylemek...Ama kendimce bir şeyler yazmak istiyorum.Epey psikoloji kitabı okumama rağmen siz yine de beni psikoloji ve felsefe cahili bilin 'Sadece görüşleridir.' diye algılayın.
......Kadında mazoşizm, erkekte sadizmin geliştiğine inanıyorum(İstisnalar hariç) . Her iki durumda da kullanılarak talan yapılıp ganimet elde edilebilir.
......Talan sadece ekmekte,aşta değil en affedilmeyecek talan doğan çocu ğun özgürlüğünün talan edilmesi,düşüncelerinin,hayal gücünün talan edilme si.
........İlahi dinler yaratıcıya inanır.Ama ilahi dinlerde şu da vardır.:'Her insan, her canlı yaradanın şaheseridir. Her canlının,her insanın önünde saygıyla eğilmeliyiz. Yaradan şeytanın ısrarına aldırış etmeden meleklerden daha üstün bir yaratık yaratmaya karar verdiğinde önce çamurdan bir insan hey keli onu kurutarak ve ruh üfleyerek insanı yaratmıştır.Özenle yaratmıştır.
.......Bir insanla mı karşılaştınız artık sizin ona saygıyla davranmanız lazım. İster sizin inancınızdan olsun ister olmasın o özenle yaratılmıştır.Yoksa hala özenle yaratılmadığını iddia ederseniz ve bu düşüncelerime bir 'ama ' kelimesi koydunuz mu her şeyinizi gözden geçirmelisiniz. Akına, karasına bakmadan onu saygı duyduğun yaratıcın yarattı neylerse güzel eyler felsefesiyle yaratılana gıptayla bakman lazım.
......Bunu niye yazdım.Çünkü insan sömürülmemeli.Çünkü insanın duyguları, düşünceleri talan edilmemeli. Doğan çocuğa saygıyla eğilmek gerekiyor.
Onun öznel düşünceleri vardır ona hiç bir şeyi ama hiç bir şeyi dikte ettire mezsiniz buna sizin hakkınız yok. En büyük handikapınız korkudur.Evet çok
korkuyorsunuz 'YA BANA BENZEMEZSE! ...'
......Siz duygularınızla,düşüncelerinizle,inancınızla bir bütünsünüz.Kendinizi fazlaca beğendiğinizi sanıyor musunuz, bilemem. Ancak doğan bir canlının ona özel bir alanı var (Bunu dairesel düşünün) o alana girme hakkınız yok. Zorlama yapamazsınız. Çünkü onun toplam vücut hücrelerinin kararına baskı
yapıyorsunuz bu sadizmdir.
........Yalnız bir şey var.Kasaptan aldığınız yarım kilo eti parçalara ayırıp her birini sirkeli,asitli,tuzlu,şekerli....suya attığınız zaman her biri atıldığı madde den zaten etkilenir.Sirke ille 'Bana benze' demese de et parçası onun özellik
lerinden etkilenecektir.Tabi sirke de etten etkilenir.Sirke, et konulmadan önceki sirke değildir artık.
.......Buradan şuna varıyorum siz duygularınızı,düşüncelerinizi,dini inancınızı
baskı yapmadan da çocuk sizin bulunduğunuz toplum sıvısı içine doğduğu için otomatik olarak benimseyecektir.Ancak çocuğun sorgulayıcı soruları olacaktır.O sorulara yanıt şöyle olmalıdır?
'Ben böyle öğrendim, öğrendiklerime de inanıyorum.' Bu kadar, gerisi çocu ğunuza kalacak. Ona bahşedilen bir özgürlük,bir düşünme sathı vardır bunu talan etmeye yakıp,yıkmaya hakkınız yoktur.O talan edilmek,savrulmak için gelmedi dünyaya o 'kendisi' olmak için geldi dünyaya.
.....Bu özgürlüğün yatırımının anlamı nedir? Şudur:Büyüdüğünde kimseye sömürülmez. Ülkesinin de sömürülmesine göz yummaz.
......Şu felsefeyi de ortaya atayım.Talan edilen,talan eder.Acı çeken acı çekti
rir. Hem talan edeni talan eder hem de başkalarını; hem acı çekene acı çekti rir hem de başkalarına.
......Bir çocuğun duyguları,düşünceleri talan edilmemeli. Onun için en kıymetli şey KENDİSİ olmak ve ayakta durmak.Büyükler gibi ayakta durmak.Hatta o güne kadar yapamadığı bir işi yapmak ister.Sanmayın yapamaz.Onun bütün hücreleri yapmaya hazırdır ve de yapar.Sizin ona güvensizliğiniz ona izin vermemeniz,onun kendine güvenini talan etmeniz,yakıp yıkmanızdır. Unut mayın sadece bugünnü değil yarını da yakıp yıkıyorsunuz.Onu alanına saygı duyarda izin verirseniz yatırımınız yarınadır da..
......Yaşamın özü kendi potansiyelini kullanmaktır. Kendi kazandığını yemek tir. Başkasının potansiyelini kullanmak,başkasının kazandığını yemek dinler bazında zaten haramdır. Bir de haram yiyen insanın hücrelerinin kabulkar olmayacağını düşünüyorum haram yiyen insan kendini suçlu hisseder hisset tikçe kahreder kahrettikçe suçlulukla, yapmaya devam eder.Ailede anne ve çocuklar babanın emeklerini, baba ve çocuklarda annenin emeğini,anne ve baba da çocukların emeğini talan ederse toplum talancı toplum olur.
.....'HERKES HER ŞEYİ PAYLAŞACAK yaşamın ana felsefesi bu olmalıdır. Nimeti çocuklara külfeti anneye gibi bir örneği ve bunun süreçte devam etti ğini düşünün büyüdüğü zaman çevresini sömürecektir.
Yani minik bir örnek:
'Yatağını toplamayan bir çocuk...'
Anne ve baba çocuğun yapacağı şeyleri yaptırmıyorsa, üsleniyorlarsa orada mazoşizm kokusu var olabilir.
......Gene psikjoloji bilimine ukalalık etmekten kendimi sakınırım.(Bunlar be nim görüşüm sayın, lütfen) Mazoşist annenin ve babanın çocuğu muhteme len narsisit (Kendini seven,bencil, diğerlerini hakir gören...) bir yapıya sahip olacaktır. Aile,toplum,dünya ülkeleri bu üçlem arasında mutsuz olacaktır ki öyle:
SADİZM; MAZOŞİZM,NARSİZİM.
Narsistlik sadistliği doğuracak,sadist olan kimse de kendinden güçsüzleri bulacak ezile ezile mazoşist olacak ezilenler.
.......İnsanların sömürmesi toplumlara yansır. 20.yüzyıl öncesi yüzyıllar da 'Sal dır,savaş,toprak al,talan et,ganimet topla...Söyleyin topraklarını genişlet meye çalışan talan etmeye çalışan hangi yönetim,hangi ülke 'BAY(mutlu ve müreffeh) ' oldu.Söyler misiniz,hangisi ayakta kaldı? Başka insanların aziz vücut hücreleriyle ürettiklerini siz talan edersiniz bunun bir faturası olur talancı ülkeye.Her zaman kaybedilir.
.......Oysa saldıran,talan eden ülke ve onun insanları oturup da kendi ülkele rinde asıl potansiyelleri olan akıl zenginliğini kullanarak kendi yağıyla kavru lup ve güçlenmek dururken...Dürüstçe,mertçe,alnı açık ve hiçbir topluma, insana acı yaşatmadan dünyadaki yaşamını idame ettirirse yaşam onun hücreleri için anlamlı olur.Yönetici bile ölüme gözlerini kaparken:
-Oh! bana verilen aziz görevi can yakmadan,haram lokma yemeden tamamladım, dese olmaz mıydı?
.....Talancı ve ganimet toplayıcı ülke taşıma su ile dönen değirmen gibidir. Bundandır ki şimdi emperyalist ülkeler eskileri gibi değil 'eski emperyalizm den' ders almışlardır.Eski talancı ülkeler bilime,bilimsel düşünceye önem vermezlerdi.Bu yüzden de iç dinamiklerin(Bilimselliğin) yokluğu gün olup da
düşmana yenildiğinde, iflas etmiştir.
.....Hepsinin sonu gelmiştir. Bu son, kaçınılmazdır. Bu talancı ülkeler bilimsel beyinlerin oluşmasına izin vermediler, ülke içinde yani.Niye, saltanatları yıkı lır,diye. Ama saltanatları eninde sonunda yıkıldı. Çünkü bunlar yerinde sayar ken çevre ülkeler de insan beynine önem vererek icatlar yapmaya, bilimde, teknolojide ilerlemeye baktılar.Talancı ülke gerilemedi akla ve bilime önem veren ilerledi. İşte çocuklarımızın aklına,haklarına saygı duyarsak yarının bilimsel düşünen,sömürülmeyen,sömürmeyen bireylerini elde etmiş oluruz.
.....Dinler, özellikle ilahi dinler daha çok insancıl olmalarına rağmen dine inanır görünen yöneticilerin uygulamalarında (dünyada) bunun tersi görülüyor.Bu çok ilginçtir.BANA BENZE şiarıyla ve bunu masum göstererek bahane ederek başka ülkelere saldırmışlar.Başka topluluklara saldırmışlar YA BİZİM DİNİMİZDEN OLACAKSIN, YA KESECEĞİM SENİ.
.....Peki kılıcını savurdun sana göre Küffar olanın üstünde dinin için yaptığına da azcık inandırdın, onların ürettiklerini niye sahiplendin,niye alıp geldin? Din amaçlıysan oldukça dürüst görün hak yemeyen ol ki, o da senin dininin ada letine inansın. Benim aklıma şu geliyor:
.......İlahi ve ilahi olmayan dinlerdeki (Burada peygamberleri kasdetmiyorum) yöneticiler aynı, hepsi din bahanesiyle TALAN EDİP GANİ MET TOPLA MAK'tır amaçları diyorum, ben. Sadece dini inanç eksenli olsa niye ekonomisini alıyorsun. O kendi hücrelerini riske ederek üretmiş. Kendisi ölse bile çocuklarına kalmalı. Büsbütün insanlara azap ve işkence var mı? Yaradan onları işkence görsünler diye mi yarattı o zaman? Yaratırken size mi soracaktı? Yaratmış işte. O kadar. Size sormadan yaratmış.Bu sizin dışınızda bir şey.(Dinsel konularda dinlerin kitaplarını iyice incelediniz mi kısacası kendi potansiyelinizi kullanarak mevcut kitapları inceleyerek mi bu sözleri eleştireceksiniz,size dayatılan mealerin mealleriyle mi (Dinlerin öz kitabının asıl meallerini demiyorum (uydurulan subjektif görüşler) dini bilgiler değil kişi görüşleri ile mi bana yanıt vereceksiniz.)
......Nasıl ki insan hücreleri bir ahenge götre yaratılmış.Siz hırsızlık da yap sanız,cinayet işleseniz vücut dili sizi ele verir. Doğada ki topluluk dağılımları da bir ahenge göre olmuştur.Irak'ta doğan bir insan, Irak topraklarına uyum sağlayacak.Orasının ülke kaynakları başta insan beyinleri olmak üzere her türlü yeraltı,yerüstü kaynaklarını o ülke insanları değerlendirmelidir.Refahı,mut
luluğu insanlar kendi ülkelerinde aramalılar.Hiç kimse dışarıdan müdahale etmemeli. Bugün Suudi Arabistan yönetici-işbirlikçileri Amerika'ya petrolü nün yarısını vermektedir.Ne hakla.,niçin? O kaynaklar o ülkenin insanları nındır.Kuveyt petrolünün yüzde yetmişini veriyor Amerika'ya. Amerika sadist Amerika haksız. Emperyalizm demek SADİZM demektir (bence) .
......Emperyalist ülkelere ülkesini sömürttüren yönetimlere bakın erk hangi kişinin elinde toplanmışsa TEKÇİ bir yapı varsa o kişinin çocukluğundaki ezilmişlik, çocukluğun da ezen kimseye kahretmektedir. Beni ezdin.Ben ezildim o zaman bütün ülke ezilsin. Bu tür hasta insanlar ilginçtir yönetime de gelirler.Çünkü gözleri karadır. Hitler, Stalin, Humeyni, Mussolini, Saddam, Lenin,Mao gibi.Unutmayın hangi lider kıyıcılık yapmışsa altında sadizm altında ezilen kötü çocukluk dönemi yatar.
......Burada Mustafa Kemal 'in ayrı bir yeri vardır.O sadist bir ailede yetiş medi.Çocukluğunda tavanlara asılmadı ya da odalara kapatılıp aç bırakılma dı. Bilimsel düşünceliydi.Hayata olumlu bakan insanlara düşmanca davran mayan birisiydi. Humeyni devriminde 1 milyon insan öldürülürken(Ki din eksenlidir.) Mustafa Kemal döneminde İstiklal mahkemelerinin karar verdiği sadece1250 (Bin iki yüz elli kişinin) yaşamına son verilmiştir.Bunların 550 tanesi Rum Ermeni çete reisleriydi. 700 tanesi de cumhuriyete muhalif ve suikast a kalkışanlardı. İnanıyorum ki Mustafa Kemal o ölümlerinde olmasını istememiştir.
......Nereden mi biliyorum.Cumhuriyet kurulduktan sonra emperyalistlerin inadına başta Yunanistan olmak üzere bütün çevre ülkelerle ittifaklar kurmuş tur ve şöyle demiştir:
'Zorunluluk olmadıkça yapılan savaşlar cinayettir.'
Dostlarıma sevgilerle
Delta S X
29.01.2007
Kayıt Tarihi : 29.1.2008 09:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!