Sonbaharda bırakır suyunu servi
Ses, rüzgârlı... Sessiz
Yıkanmaz koku, ten yıkanamaz
Ölümden korkmaz hiçbir ölü
Gülüm baygın bakışlım
Bırakıp gitmiştin ya hani!...
Hani ansızın, hoşçakalsız...
Karabasan şimdi
Büyümüş gözlere konuk olduğum uykular
Gülüm! Anlat dediler,anlatısı olmayanı anlat!...
Anlatamadım...
Diyemedim; dehlizde kaldı yüreğim
Diyemezdim; ellerim bebeğine ninni söylemeden ölen bir
baba
Demedim; içimdeki anne ceninde mor
Ölü doğuyor hücrelerim
Kar beyazı tenime dokunuyor
Takvim ağustos... Yılsızım
Hissin, hisliğine gülüm, tanım yakışmaz
Anlatısız bir anafor
İnsan değil, insan artığı bir çağ
Dokundukça, elde, yüzde, beyinde birikiyor kir
İçimden içime sahipsiz mektuplar taşıyor postacı
Yüzlerce ölüp, bir ölüm etmez büyüyorum
Korkuyorum neden-li
Düşler us’u öpmeden öldü,
Korkuyorum düşler us’u öpmeden ölecek...
Kayıt Tarihi : 13.7.2021 00:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her ölüm bıçağını kınında taşır Alkan’a

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!