Avuçlarımın arasında aldığım garip başım,
Demet, demet dökülüyor beyaza boyalı saçım.
Tüm gerçekleri söyleyen duvardaki takvim,
Ömrümün yarısını almış da olmamış haberim.
Ayaklarım tökezliyor, belim bükülmüş ansızın,
Haber bile vermemiş takvimdeki ne kış ne yazın.
Dinletemedim sözümü, kopmasın yaprakların,
Ömrümün yarısını almış da, olmamış haberim.
Yaş gelip geçmiş ve unutulmuş mazide geçenler,
Elveda günü gelmiş, nerde son yaprağı görenler.
Takvime göre gelmiyor geri usulca gidenler,
Ömrümün yarısını almış da, olmamış haberim.
Takvim denilen o melun şey, üç yüz altmış beş yaprak,
Saysan da, saymasan da, gideceğin yer kara toprak.
Bir kaç kişiyle giderken, geride iz var mı, bir bak,
Ömrümün yarısını almış da, olmamış haberim.
Kayıt Tarihi : 11.9.2011 18:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!