Takva Şiiri - Fatih Lütfü Aydın

Fatih Lütfü Aydın
300

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Takva

Takva*, Allah’ın azabından sakınıp,
Rızasına uygun yaşama.
Allah'ın yap dediğini yapıp,
Yapma dediğini yapmama.
Takva ruhta devrim, ruhta büyük aşama.

Allah'ın azabından sakınmak,
Önlem almaktır, değildir, korkmak.
Önlem almak, aklı işletmek, demek.
Bunun ayrımını iyi yapmak gerek.

Korku nefreti doğurur,
Nefret seveni sevdiğinden soğutur.
Ol! Allah'ın sevgisinin enerjisiyle yücelen.
Artsın böylece manevi seviyen, derecen.

Akılla, iradeyle en sonunda sevgiyle Allah’a ulaşılır.
Bunlar işletilmezse şeytana bulaşılır.

Takva ile, takva ile kurtulursun takva ile.
Allah’tan sakınmazsan, yersin şeytandan sille.
Tasavvuf günahtan, dünya hırsından arınma.
Şeytanla savaşıp, Allah’a sığınma.

Şartın çoğulu, şartlar kurallar demek şeriat.*
Hakk’ın rızasına uygun kuralları, hayatına kat.
İlahi şerbetin, şarab-ı kevserin malzemesidir şeriat.
Kur’an’dan bu tarifi alıp, ilk adımı at, bu tadı tat.

Kuralları ölç akıl, Kur’an cetvelleriyle.
Şeytan aldatmasın seni; hurafeleriyle, düzmeceleriyle.
Mezhep, müteşabih, benzer ve çok anlamlı ayetlerde yorum yapmak.
Önemli olan doğru ayette, doğru anlamı kapmak.

Darp; vurmak, darbe yapmak, sürmek birini bir yerden.
Yorum ister, çünkü çok anlamlı kelimelerden
Kur’an şirretlik eden eşinizi darp edin der.
Hadislerin, Kur’an’ın özüne uyanı bulamazsan, şeytan seni yer.

Peygamberimize bak ne yapmış, böyle durumlarda.
Onu örnek alırsan hata etmezsin mezheplerde, yorumlarda.
Hadis, bir hadise, olay karşısında peygamberimizin söz ve eylemidir.
Rivayete, söylentiye aldırma, Kur’an’a bak öylemidir, böylemidir.
Kur’an’a göre peygamberler, çıkmaz Hak rızası dışına.
Kur’an cetveliyle ölçmeli hadisleri, sahih, sahi olmayanı çıkabilir karşına.

Tasavvufun aşamaları şeriat, tarikat, marifet, hakikat.
Şeriat malzemesi yemeğin, pişirmesi tarikat.
En zor aşama, bilgilerin uygulanması bölümü,
Şeytandan görürken işkenceyi zulümü,
Beğen ölümlerden ölümü,
Tarikat, ayağı sertçe yere vurmak.
Hak yoluna oturmuş şeytana direnmek ona karşı durmak.

Tarikat, terk etme kökünden, direnmeler demektir.
Bayağı bir ter döküş, bayağı bir emektir.
Tarik, Peygamberimizin adı.
Şeytani arzuları terk ederek,
Zulüm karanlığını delerek,
Parlayan sabah yıldızı demek.

Usta bir Tarik oldun mu başlar marifet.
Orda sunulur sana ruhsal ziyafet.
Sahiplenirde böbürlenirsen, fizik üstü ruhsal halleri.
Yersin şamarı, düşersin uçuruma doğrulamazsın geri.

Ayağını sertçe yere vur, işte sana su.*2
Bu suyun adı nurdur, budur doğrusu.
Gönlünü Hak ateşiyle yaka yaka.
Yüzünü nur ile yıka,
Böyle varılır, HAKK’A, H A K İ K A T ’ A.

Saygılar ve Sevgiler.
07.12.2006

Ekleme tarihi. 13.11.2019

Kalkar ise Hakkın salatı, desteği,
Başlar şeytanın rehberliği,
Yaşarsın her türlü şeytani özelliği.
Demek ki 1. salat yani Hakk desteği,
İkincisinden daha önemli.

Destek sürsün istiyorsan,
Hiç ayrılma takvadan.
Araplar, takvaya Kur'an'dan önce de,
Deve tekmesinden sakınma dermiş.

Allah'ın sopası yok, demişler.
Takvasız namaz kılana,
Şeytan atar ne tekmeler.
Hz.Allah takvayı bize kalkan eder.

Kasas, 56

Yaşar Nuri Öztürk:
Şu bir gerçek ki, sen istediğin kişiyi doğru yola iletemezsin. Ama Allah, dilediğine kılavuzluk eder. Hidayete erecekleri O daha iyi bilir.

Bakara, 2

Yaşar Nuri Öztürk:
İşte sana o Kitap! Kuşku,çelişme, tutarsızlık yok onda. Bir kılavuzdur o, korunup sakınanlar için.

Kur'an bir ayetine bir başka ayetiyle açıklık getirir.
Kasas 56'da Allah istediğine kılavuzluk eder deniyor. Kim bunlar sorusunun yanıtını da Bakara 2'deki korunup sakın anlar yani takva sahipleri kısmı veriyor.

Ayrıca doğru yola iletmenin şeyhlere vs. lere değil Allah'a ait olduğunu da Kasas 56'dan anlamış oluyoruz.

Takva Allah''ın azabından sakınmak için rızasına uygun yaşamak demek. Araplar Kur'an'dan önce devenin tekmesinden sakınmak için biraz gerisinden yürümeye takva dermiş.

Önlem alıp sakınmak en doğrusudur.
Biraz sakın biraz geri dur.
Öğrenemezsen haddi bilmeyi,
Yersin böyle tekmeyi.

01.08.2018
F.L.A.

Aslında şeriat hayvanların suya ulaşmak için izledikleri yolmuş. Kur’an’ ın manevi suyuna, huzuruna ulaşmak için biz insanların Kur’an’ ı anlayarak okuma ve hayata geçirme gibi yolları izleme ve Kur’an’da ki emirleri, şartları yerine getirme durumunda olmamız, Gerçek şeriatın Kur’an’ın Şeriat, Tarikat ve Marifet aşamalarını aşıp Hakikate ulaşmanın şartları olduğunu ortaya koyar.
Yani gerçek şeriat Kur'an'ın kalıcı huzuruna, manevi suyuna götüren şartlar, yollar ve kurallardır. Bunun için de Kur'an insanın anlayacağı bir şekilde okunmalı ve Hakk'ın rızasına uygun bir şekilde hayata geçirilmelidir.

· Kur’an Allah’ın sevgili kulu olmak için gereken şartlar bilgisi olup,

Eğitimin basamaklarında bilgi basamağına karşılık gelir.

Toparlayacak olursak, şeriat amaca ulaşmak için izlenen yollar, yerine getirilen şartlar olduğuna göre Kur’an da bir şeriattır ama başka şeriatlardan ayırmak için Kur’an Şeriatı diyerek Kur’an kastedilmelidir. Yoksa her şeriatı Hakiki Din İslâm zannetmek kişiyi Allah’ın Nuruna, İlâhi Suyu’na değil şeytana götürebilir.

*Aşağıdaki İTTİKA alıntısından,
İttikânın isim şekline takva denir.

İTTİKÂ
Bir şeyi korumak, zarar verecek şeylerden sakınmak, bir şeyi başka bir şeyle tehlikelere karşı korumaya almak anlamındaki "vikâye" kökünden gelen ittikâ; sözlükte; kuvvetli bir himayeye girerek korunmak, sakınmak, kendini muhafaza altına almak, bunun gereği olarak korkmak ve çekinmek demektir. İttikânın isim şekline takva denir. Din ıstılahında ittika ve takva; imân edip emir ve yasaklarına uyarak, Allah'a karşı gelmekten sakınmak, dünya veya âhirette insana zarar verecek, ilâhî azaba sebep olabilecek inanç söz, fiil ve davranışlardan ve her türlü günahtan sakınmak anlamına gelir. Takva sahibine muttaki denir. (bk. Muttaki) Kur'ân, baştan sona kadar takva-ittikâ kavramı ile örülmüş, çeşitli formlarda 250 defa kullanılmıştır. 54 defa (ittekullah'a) şeklinde Allah'a karşı gelmekten sakınılması emredilmiştir. Peygamberler de ümmetlerine hep takvayı tavsiye etmişlerdir (Âl-i İmrân, 3/138). Kur'ân'da ittikâ kavramı; îmân (Şu'arâ, 26/11), tevbe (Mâide, 5/65), itâat (Nahl, 16/52), ma'siyetleri terk etmek (Bakara, 2/189), korkmak (haşyet) (Hac, 22/1), ibâdet etmek (Nahl, 16/2) ve ihlas (Tevbe, 9/108. Hac, 22/37) anlamlarında kullanılmıştır. Takvanın üç mertebesi vardır; 1- Şirk, küfür ve nifaktan korunarak îmana sarılmak. (Fetih, 48/26) Kelime-i tevhid, (Lâilâhe illallah=Allah'tan başka ilâh yoktur cümlesi) kelime-i takvadır (Tirmizî, Tefsîr, 48). 2- Büyük günahları işlemekten, küçük günahlarda ısrar etmekten kendini alıkoymak ve dini görevleri, farzları yerine getirmek (A'râf, 7/96). 3- Kalbi, Hak'tan meşgul edecek her şeyden temizleyip bütün varlığı ile Allah'a yönelmektir (Âl-i İmrân, 3/102). İttikâ ve takva kavramının kapsamına îmân, ihsân, ihlas, ibâdet, itâat, sâlih amel, birr ve adalet gibi övme ifade eden bütün kavramlar girmektedir. Yani takva kavramı, bu kavramların ifade ettiği bütün anlamları içermektedir. Takva-ittikâ kavram adalet ve zulmün zıddıdır (Mâide, 5/2, 8; Bakara, 2/189, 237). "Takva, azıkların en hayırlısıdır." (Bakara, 2/197). (İ.K.)


*2 Ayağını yere vur işte sana su (Bu suyun adı Nur’ dur budur doğrusu) .

SÂD-42

Yaşar Nuri ÖZTÜRK "Ayağını yere vur! İşte yıkanacak bir yer, işte içilecek soğuk bir su! ..." dedik.

Not: Sadece bir tahmin olarak, bu ayağı yere vurma; kötülüğü emreden Nefs-i Emmare’ ye karşı spor yaparak, icabında ayağı sertçe yere vurarak direnme, iradeyi güçlendirme anlamında olabilir. Kötü alışkanlıklardan kurtuldukça ruhen bir serinlik, rahatlama bu düşünceyi kuvvetlendirmektedir. Ayrıca Tarık Suresi’ nde Tarık adı verilen sabah yıldızından onun karanlığı delmesinden bahsedilir. Tarık ayrıca yolcu demektir. Kısaca bir yolun zorluklarını, karanlığın (nefis terbiyesinin) sıkıntılarını aşıp ruhi ışıltıya Nur’ a kovuşan kişi anlamında kullanılıyor olmalı. Nur Suresi 35. Ayette Allah’ ın Nur’ undan bahsedildikten sonra, 36. Ayette Nur’ un, Kandil’ in nerelerde olduğu anlatılmaktadır.

27.08.2011

Fatih Lütfü AYDIN

Not: Bakara, 282, ayetinde Hz.Allah takva sahibine öğretmenlik yapacağını söylüyor. Demekki Kur'an'ı anlamak için hadise değil takvaya gereksinimimiz, var.

02.01.2017

Fatih Lütfü AYDIN

Fatih Lütfü Aydın
Kayıt Tarihi : 20.8.2014 18:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!