Taksim'den Eve Şiiri - Emrah Polat

Taksim'den Eve

Gecenin yarısı,
Pahalı parfümlerle bastırılmış,
Halis mulis tezek kokusunun hakim olduğu,
Lambaların bile aydınlatmaktan utandığı,
Sekiz çizen insanlarla,
Aval aval dolaşıyorum karanlık bir sokakta,
Yani tek başına.....

Ne işim var? Neden buradayım?
Ben de bilmiyorum! ! !
Her adımda yankılanan ayak sesleri,
Mutlaka bir başka sese karışıyor...
Freni boşalmış aciz bedenler,
Taksim'in cazibesine kapılmış,
Sağa sola çarpa çarpa ilerliyor.

Taa ötelerde zayıf bir ışık,
Cesaretim yok geri dönmeye,
Zaten kafam da karışık,
Tek bir sigaram kalmış cebimde.
Buram buram düşünüyorum,
İçsem mi içmesem mi diye? ....

İki üç adımdan sonra,
İçsem ağır basıyor herzaman ki gibi.
Tek seferde yakıyorum sigaramı rüzgâra aldırmadan.
Bir sağa bir sola derken,
Uzun lafın kısası,
Işığın oraya varıyorum,
Sigarama doyamadan....

50 yaşların da bir genç,
Konuşuyor kendi kendine,
Belli bol şekerli bir çay içmiş,
S.Aleyküm dememle oturtu gözümün üzerine.
Dedi ne işin var bu ucube yerde,
Allah'ın selamı verilir mi hiç Taksim'de.
Bir daha duymayayım,
Uzat elini de seni kaldırayım.

Dedim,
İçim Amin, mekan şeytan.
Anladım ki,
Ve aleyküm selam olmadı mı,
Ben ayakta duramam,
Bırak ben kalkarım Hocam......

Emrah Polat
Kayıt Tarihi : 3.11.2006 18:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
Emrah Polat