-Gel arkadaşım gel, kuralım kantarı,
Çıkaralım üstüne şu insanları.
Dinimizin koyduğu ölçüler açık,
Görünsün, herbirinin tartı tutarı
-Bu adama göre dinler bir hurafe,
Ne ad koyacağız şimdi bu herife?
Günahkar mı?
.................-Olamaz,
............................ -Durumu çok net.
'Kafir' kelimesi uyar bu tarife.
-Şu insan anlamış, inanıyor; lakin,
Hiç uymuyor, emirlerine dininin.
-Bu da mı kafir?
..................-Olur mu hiç?
.................................... -Ya nedir?
-Ümitsiz değil, esiri tembelliğin.
-Bu da, anlayamadan inanan biri,
Yaşadığını sanır, tavırlar sivri...
-Dindar mı diyelim?
.....................-Denemez.
................................ -'Ham sofu'?
-Tam karşılığı; hakeder bu tabiri.
-Şuna da bakın, bu sima çok tanıdık,
Dine küfrediyor, hep dindar sanmıştık.
-Bunun sıfatı nedir?
........................-Sen söyle.
............................................... -Peki,
Ne müslümandır, ne kafir, tam 'münafık.'
-İşte anlayarak yaşayan bir insan,
Bu, adıyla sanıyla tam bir müslüman.
Bilgi, ümit, azim, gayret, güler bir yüz,
Cesaretli, korkusu yalnız Allah’tan.
-Bir de istismarcı var, çekmez bu tartı,
Bunlar da beyaz çarşaftaki karartı.
İstismarın binbir türlüsünü bilir,
Her kılığa girer; beslenmek tek şartı.
-Arkadaş gerçeği var, taklitten sakın,
Bilmelisin ki bize ölüm çok yakın,
Dinimizi anlayarak yaşamalı;
Yardımı üstümüzde olur Allah’ın.
(İstanbul:02.10.2004)
Ekrem ŞamaKayıt Tarihi : 2.10.2004 13:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok güzel tesbitlerde bulunmuşsunuz.
Tartınız iyi tartıyormuş:)
Kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Saygılarımla...
Allah ebediyyen razı olsun.
Sevgi ve muhabbetlerimle.
TÜM YORUMLAR (2)