Takkeli Mimsiz Medeniyet

Takkeli Mimsiz Medeniyet

Ey korona, hikmet- i ilahi ne ola
Başucunda limon tütün kolonya
Üzülürsün korkarsın, üç günlük dünya
Kesme ümit Allahtan, sonumuz yokluk değilya

Zulümden istiflenmis kelleler
Kan çanagına dönmüş geceler
Yaklaşıyor azap, tırsıyor trampgiller
Sefaleti kahkaha ile izleyen sefiller

Ölüyor insanlık, bebelerin gözyaşında
İnliyor kardeşim, zalim Çin in saltanatında
Şikayet eder elbet, Rabbin huzurunda
Devran döner, eğilir başlar filmin sonunda

Oh olsun derdin, ahlar göklere yükselirken
Ahlar oldu korona, evlere hapsolurken
Sormadın kendine hep hakliyken
Kolaydı mazeretin, davan kutsalken

Tiksinir Beytullah, ikiyüzlü yüzsüzlerden
Memlekette ezan ıstıklanır soysuz köpeklerden
Minareler ıssızdı tanrı diye ulurken
Garip kalır mı camiler, müslümanlar dindarken
Gizledin hinligini, takkenin altında riyakarken
Çıkmadın mazluma sahip, sizden değilken

Derdiyle dertlenmezsen garibin
Düşer gökten sağanak sağanak musibetin
Bilirim sahibi Allah'tır o mukaddes Kabenin
Yetim kalır ümmet, gölgelerinde zalimlerin
Şaşırmış kiblesi ebrehelere döner ibresi
Maksadını unuttur makamlara meftun böylesi

Bilirim kimse bilmez hatasını
Yansada yürekler, ateşinde kaynatır çorbasını
Dikilir karsımıza ellerimizin büyüttükleri
Mühlet versede Rabbim, unutmaz zalimleri

Başlayinca hesap, yongası küle döner azap
Ey kinden beslenen asalak
Kendi ayağına sıkarsın bire ahmak
Garbden beslenen prangalı oyuncak
Bekle hele kapılar ardına kadar açılacak
Anlamazsın mimsiz medeniyet yıkılacak
Yakındır güneş batıdan doğacak

Vesselam

Bayram Budakoğlu