Sosyal medya çağında, insanlar artık kilometrelerce ötedeki birini anbean izleyebiliyor. Ne yediğini, nereye gittiğini, ne giydiğini, ne düşündüğünü… en azından öyle sanıyor.
Takip ediyoruz ama gerçekten tanıyor muyuz?
Soru basit gibi görünse de cevabı derinliklidir. Takip etmek, bir eylemdir; dijital bir iz sürüştür. Parmaklarımızla yaptığımız bir kaydırma hareketi, karşımızdaki kişinin kimliğine dair bir illüzyon yaratır. Oysa tanımak, bambaşka bir şeydir. Tanımak zaman ister, bağ ister, derinlikli bir algı ister. Kalbin, zihnin ve sezgilerin birlikte çalıştığı bir süreçtir.
Sosyal medya bu farkı bulanıklaştırıyor. Kimi zaman, binlerce gönderisini gördüğümüz birini, kendi yakınımızdan daha iyi tanıdığımızı sanıyoruz; ama gerçekte, onun yalnızca seçtiği kareleri, düzenlenmiş cümlelerini, süzgeçten geçmiş benliğini görüyoruz. Bu bir yansımadır; yüzeysel bir temsil, hakikat değil.
evlenerek hayatımı mahvettim'demiş
William Saroyan.
hayatlarımızı mahvedecek bir şeyler
her zaman vardır,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta