Bir şeyler var takunyaların sesinde.
Beni bir girdap gibi hızla içine çeken, geriye götüren...
takunyalar benim o çok sevdiğim paket taşlarının üzerinde geziniyor. Bu sesleri bir türlü silemiyorum ve yine kulaklarımda u ğul tu la rı.
Tak, tak bir çocuk annesinin siyah takunyalarını giymiş gizlice.Heyecanla koşuyor, bir gün yakalanmamak için kaçıyor.
Annesinden çok istemişti o pembe takunyaları, yine ağlamıştı. O daha küçük bir çocuktu ne anlardı, anne ona hiç almadı.
Oysa çocuk bir tercih yapmak zorundaydı, tek şans bırakılmıştı, bilinçli bilinçsiz onu kullandı. Gözlerini kapatarak hayal etti, pembe takunyalar ayağındaydı.Ve şimdi işittiği bu sesler onun takunyalarının olmalıydı.
Gerçek bu hayale hiçbir zaman sığmadı,
Ona büyüktü taşıyamazdı.
Önce paket taşları söküldü yerlerinden
Sonra sesler ritmini yitirdi.
Şimdi takunyalar bile yok.
Gerek de kalmadı.
Çünkü küçük büyüdü.
Bir zamanlar istediği
Takunyalar şimdi ona küçüktü.
Ocak 2005
Elif KızıltaşKayıt Tarihi : 5.6.2006 22:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Anlatımın güzel...Konuları işlenmeyenden seçmeli derler hep yeni başlayanlara...Ben de eski sayılmam ya...
Kalemin parlasın...
Şiirle ve dostça...
Gülgün Çako
TÜM YORUMLAR (1)