Tozlu Tahtına Son Mektup
"Sevgili Gölge Hükümdarım,
Dokuz yılın tozunu silkelediğim bu sabah, sarayın doğu kanadında senin bıraktığın şeyi buldum: Kırık bir aynanın içinde sıkışmış bir gülümseme... O ayna ki, bana baktığında hep seni gösterirdi, şimdi yalnızca çatlaklarımı yüzüme vuruyor.
Tahtın üzerindeki kadife örtüyü kaldırdım – hâlâ sol elinin izi var, parmak uçlarınla bastığın noktalar altın rengiyle parlıyor. Bilir misin? Bahçıvan, o gülü her sabah sulamaya devam ediyor: "Çünkü kökleri, bir kadının kalbine uzanan yollarla aynı," diyor.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta