Tahta kurusuyla tutuştum cenge
Yatak-yorganımı, çevirdi ringe
Emdiler kanımı bozuldu denge
Heşerenin bin türlü, zilleti var.
Savaş boruları çalıp geldiler
Tam teçhizat yatağıma doldular
Vız-vız edip her yanımı sardılar
Bunların yetmiş iki milleti var.
Uykuya varmadan cengi azdırır
Pis kokular salar candan bezdirir
Gece boyu hazır kıt-a gezdirir
Takım-taklavatı, kemendi var
Ömrümde görmedim böyle rakibi
Sanırsın ki, kılıç kalkan ekibi
Dürbünsüz-fenersiz olmaz takibi
Bin bir türlü cambazı, şirreti var.
Kement atsan uçar, ele gelmez
Ağaya, paşaya eyvallah etmez
Hacıya, hocaya iltimaz geçmez
Deprenene acayip hiddeti var.
Vızıltıyı her ortama uydurur
Gece boyu yıldızları saydırır
Kaşınmaktan derimizi yüzdürür
Veba-maraz, her türlü illeti var.
Ne utanma bilir, ne hatır sayar
İğnesi keskindir, bulunmaz ayar
Ölüyü, diriyi al kana boyar
Misafire, ayrı bir hürmeti var.
İster Padişah ol, ister baş Vezir
Doluşur tahtına bırakmaz huzur
Bir kısmı sorgucu, bir kısmı yazır
Yüce Yaradan'dan, ruhsatı var...
------------------------------------------
VEZİR PEHLEVAN 25- Mayıs- 2007
Kayıt Tarihi : 7.7.2023 19:06:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
En son Memlekete 2007 de gittim. Bizim Köyde binaların tamamına yakını ahşaptır. Bir Ahbabımın Evine misafir olduk. Evin tamamı Çam ağacından yapılmıştı. Özellikle Çam familyesinde reçine olduğundan dolayı haşere çok sever. Yukarıda yazdığım Destan farazi değildir. Gerçeğin taa kendisidir... Vallahi sabaha kadar bana kıskın barı oynattılar... VESSELAM
Eyvallah Ali Cabbar Kardeşim. Çok teşekkür ederim.
Sevgi, Barış ve şiirle kalınız... SELAMLAR.
TÜM YORUMLAR (1)