uykusuz geçen gecenin sonunda,
tan yellerinin kucağındayım,
annemden çok uzakta,
yarin kollarındayım sanki bu sabah,
her şey bitmiş,
ben çoktan gitmiş gibiyim,
savaşa mecbur bırakılmış ülkeyi
barışa,düşmanlıkla suçlamak gibi
aşkla beni yargılamak
savaşın ortasında doğmuş çocuğa
barışı anlatmak kadar zor
anladım,kendimi anlatmak.
benim neyime şiir yazmak
aptallık akılsızdan akıl ummak
namussuzlar olmuş şanlı
namuslularsa damgalı
sizler içindir ki
bu dinmeyen direniş
güneş kadar sıcaksın yıldızlar kadar parlak
bu yüzden uzaksın
soğuk ve karanlık odama
hayalimde bile
sen güneş olursun ben ay en fazla
sen aydınlıklara vurursun,bense karanlıklara
bu ülkede
hava yağmurludur
yerler hep çamurlu
karabulutların zamanı
güneş korkutmuyor onları
elinde bir avuç çamur
farklı konuşur birbirinden her mecmua
doğru ama ezberimde yoktur bir dua
meydan okurdum her insan gibi dünyaya
dönmekten fırsat bulamaz sandım cezaya
kötülük timsalidir bazı insan yüzleri
gülüşlerinde saklıdır ihanetin izleri ama,
Dört duvar arasında,
pencerenin kıyısında,
kayıp düşen yıldızlarda,
tutamam seni içimden,
ilk merhabam son elvedam,
sen hoşçakal ben kalamam,
Üzerine basılmamış karın renginde
Halkın içinde yaşadığı bir saray
Olmalı ülkem
Tek ölüm sebebinin ecel
Yalanın bile güzel bir isim olduğu
İnsanların or olmadığı bir yer
boğazına yapışınca sülük gibi yanlızlık,
benimsin dediğinde kötülükler yatakçısı karanlık,
şeytanın en kolay avı olursun adında insancık,
suç olursun,
nefret eder senden ait olduğun insanlık,
pis kokular sinince kir tutunca berrak yüreğin,
Nefesinin tükendiği yerde
rabbinden bir rüzgar dile
alıp götürsün seni
gitmek istediğin yere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!