Parçalı hüzünlü bir Elbak havasıdır
Cin Ali'nin topacıyla
temel atma törenlerine
başlayan aklım..
Ellerinin sıcaklığına sığınan,
oyuncaksız,
Kem gözlere şiş
temennisidir
dilimde durmadan yenilenen
buğday tenin,
söz sanatlarına
aklımı mihvan,
Tespihim;
Feodal yanım..
Ve meydan okuyuşum..
Lakin kime?
Kehribar
Ve dokundukça parmaklarıma sinen
Herkes tükenmenin ve
Umutsuzluğun işgali altında..
Ve yüreğimin son kalesisin sen,
Ne olur düşme!
Zihnimde;
bazen nihilizm baskın gelir,
nasılsa bağırsak kurtları da
yaşar ve ölür deyip
her şeyi boşveresim gelir…
İnsan kimdir ve nedir
Diye sual etmiş
Tozlu sayfalar,
Meraklı dimağlar…
Elbette insan doğanın özüdür…
Onun için insan doğa gibi
Başka bir nehre karışma
Aynalara yaranma isteği.
Baharın yemyeşil kokusunda
Kalbin çatlamış kıyılarını
Akıl alan bakışlara
Yasama ve yürütme çabası..
Elinde acımasız güzelliğin
Ve ben uysal bir kediyim..
Elin değil,
Buğday tenin
Ve ela gözlerin tetikte.
Sual ediyorsun:
Yürekten gelen
duygu dalgaları,
dizlerinde,sırtlarında ve alınlarında
hafif ürpertilere dönüşüp
boşluğun anlamsızlığına
karışıyor yavaş yavaş.
Bir yürek,
İpi,uzun ve kıl kadar ince,
Bir sarkacın ucunda…
Salındıkça,sarsılıyor ve
Elbet sendeliyor..
Ama büyüyor ve güzelleşiyor da…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!