Martılar çığlıklarla geçtiler
bunlar ritsos'un - martıları dedim
hayır, bunlar benim martılarım - dedi
Bir dost şubat'ta çıkacakmış - dedim: anımsadın mı, hani bir kurşun
kurşunların erişemediği gizli bir ufku vardır diyen...
Anımsadım - dedi: elleri midye kesiği, ayak bileklerinde mavi diken
Anı Şair: Ümit Yaşar Oğuzcan Altıncı Mektup
Andıkça
Ne zaman seni düşünsem içim ürperir,
Devamını Oku
Andıkça
Ne zaman seni düşünsem içim ürperir,
herkes özgürlüğün ne kadar hafif olabileceğinin şiirlerini yazarken…inandığımız özgürlükten öte sadece şiirdi aslında…ve onun hatırınaydı isimsizliğimiz…evsizliğimiz..tuhaflığımız…parasızlığımız…bir şair gördük mü tanıdığımız için oyulmalıydı gözlerimiz..ama bilmekteydik ki…her kara günün…sabahı en aydınlık olandı..emin ellerdeydi şiirleriniz…sağ salim varmışlardı insanlığa…ne kadar az olsalar da…her şey yerli yerinde yine...
..günün şairini bütün kalbimle kutluyorum..sınırsız ilhamların ellerinizden tutacağına adımız gibi eminiz..yolunuz açık…sevgilerimle
Yüzyıllık bir yolun bütün yolcularını ağırlamıştık oysa…hayatlarımıza şiirin sularından gayrisi akmamış izin vermemiştik…hangi zindanda ölüme durmadık ki..hangi cephede …hangi sokakta…hangi evde…biz şairin ölümüne hiç inanmadık..inanmadığınız hiçbir şey yoktur ..size zarar veremez..var olanlar sadece kendi hayalinden geçmektedir..
Yine sürülecektik…bu gün gibi aşinaydı…vuramamışlar…vurulmamıştık..direncimizden kıpkırmızı kesilmişler…horlar gibi soluklanıyorlardı..bataklıktan çıkmayan başımıza ayaklarıyla basıyor basıyorlardı..ölmüyorduk…ölmediğimiz için olsa gerek…bütün silahlarının susturucularını takmış…delik deşik ediyorlardı şiirleri…ölmüyorduk…
Mektup alıyorduk…eski şairlerin hepsi adeta hortlamış…koşmuşlardı da…ortalıkta yoktu…insan…olan şairlerde ayıplanıyor..ucubelere atılıyorlardı..sırtlarındaki kambur öylesine ağırdı ki..dillerini bilmeden ısırıyorlar..bu öfkelerini daha da artırıyordu…yakaladıkları şairlere önce ayıp lisanından vaaz veriyor…kırbaçlarını şaklatarak…taklalar atıyorlardı…
Kemal Hocam döktürdün ve her zamanki gibi hem güldürdün hem düşündürdün.Çocuklar genellikle
kırmızı ve şişik balonları severler hoş görmek lazım :))
..bir o inanmakla kalmıyor…geceleri aniden kayboluyordu…ne zaman nerden çıktığını bilmiyorduk…nefes nefese yatağında buluyorduk..karnında sakladığı her neyse…onu ayakta tutuyordu...kitap okuyordum..ara sıra yazmak için çabalıyor…halsiz parmakları titrerken…vazgeçmiyor…çiziyordu…adımı bir türlü öğrenememiş…kendince bir isim takmıştı…yaralarımız artık kokmaya başlamış…biz ise umursamıyorduk…kapanacaktı..
İlk o gün gördüm…sapsarı .. halsizdi.. pis kokuyordu…dudakları kaç gündür suya değmediyse kurumaktan canını yitirmişti…gözlerinde ki ışık..derindi…derinden inanmaktayken inandırıyordu…sayması okuması..yoktu…
Vurulduğu geceden iki gün önceydi… her şey… insanlık için en halsiz şekline bürünürken…hepimiz ölecektik…
Adanın bilmediğimiz bir arka köşesinde..nüfuzundan önce gelmişti…bizim için belki son çare…son ümitti…her türlü teklif duymuştuk…da…neydi bir yenisi…tahliyeler bekletilmekte…yemekler azalmaktaydı…bebek sesleri ne kadar çokken…bugün eser yoktu…zaten kaç meme kalmıştı ki mermisiz…ne gereksiz bir eylemdi doğum…bunca işin arasında
yattığı odanın kapısına bırakılmıştı…kimse görmemiş…şahit olmamıştı…çıkıp giderdi aklına estikçe…sular kadar kıyısızdı…nefes kadar hafif…her günün bir sonrasına ithaf edilmiş bir yığın şiir kalakalmıştı…toparlanmalıydı …kendinden önce hangi sahilde olduğunu bilmediği garip bir suçun zanlısıydı…katildi…ama hırsız hiç olmamış…olamamıştı…oysa ne hırsızlık numarasına durmuş şiir tanımıştı da…çevirmişti başını
…kalmadan kıpırdamadan ayaklarına gelecek bir emir infaz tarihine gün saymakta… bütün suçlular sıramızı beklemekteydik… kaçıncı trendi artık saymıyor…sayamıyorduk…keskin bir gaz kokusuna karışmış…et hakimdi adamlar öylesine suratsızdı ki…şaşırmadan…yaşayabiliyorlardı kendilerine…kaç kat gömülmeliydik…
'Martılar çığlıklarla geçtiler
bunlar ritsos'un - martıları dedim
hayır, bunlar benim martılarım - dedi'
bu bölümdeki (-) işereti yanlış yerlere mi konulmuş bence...
dedim ben de!..
diyen diyene dedim bir de...demekle yazılır şirler ve de martıların sesini dinlemekle...
kim çalmış benim martılarımı ki; kanatları çırpınır yüreğimde...sular damlar uçlarından...şıp şıp.....şıp şıpppppp....
'kaç martın vardı özlediğim
kaç martın, söyle!.
kaçını bana getirdin
kaçını öldürdük bu gece
kaçını kaçırdık gökyüzüne
kaçı kaldı ki bizimle
sayamadım...
seni
sayamadığım martılar kadar çok sevdim
anlamadın....'(T.A)
anlamazsan anlama beh:))))))
kutluyorum şairi...herkese saygılarımla...
Bu şiir ile ilgili 40 tane yorum bulunmakta