Bir masaldı bizim aşkımız
Unutulmuş şehrin rüzgarlı kıyılarında.
Birbirine kenetlenmişti yüreklerimiz
Unutulmuş şehrin rüzgarlı kıyılarında.
Elele dolaşırdık her sabah
Daha dün gibi...
Benden sessizce ayrılışın.
Ardıdan bakakaldım boş sokaklara.
Sen gidince elimde bir şişe,
Düştüm yalnız kumsallara.
Her dalgada bir yokluğun izi,
Sensiz geçen her günü kazıyorum
Şu yalnız.şu garip kaldırımlara.
Hasretini içiyorum yudum yudum
Ankara'nın sarhoş sokaklarında.
Bu hayattan yılgınım artık
Solmuş bir karanfil gibiyim,
Issız bir çölde yalnız bir kum taneciği
Ya da dağbaşında yalnız bir ağaç..
Ne olduğumu tam olarak bilmiyorum ama
Bildiğim tek bir şey var:
Sensiz bir hiçim!
Beni terkedip gittiğin gün,
Bütün benliğim kayboldu.
Tek dayanağım sendin,
Aşkın kaderim oldu.
Sen gidince boynunu büktü martılar,
Gönlümde sağır bir ateş yanıyor,
Zamanın içinde kaybolmuş gibiyim.
Gözlerim hep seni arıyor,
Sensiz kuru bir dal gibiyim.
Her gece kadehlerde seni yudumluyorum.
Gidiyorum...
Bir akşam üstü,
Eski rıhtımdan
Usul usul yol alarak.
Gidiyorum...
Karanlık bir sokakta yürüyorum
Ellerim soğuk.ayaklarım donmuş üşüyorum.
Çaresizim.yılgınım.boşvermişim dünyaya,
Dayanılmaz acılar içinde eriyorum.
Dışarıda yağmur başladı,
İnsanlar sırıksıklam...
Herkes bir telaş içinde
Oysa ne güzel yaşamak var şu dünyada
Her şeyi doyasıya yaşamak
Her şeyin tadını çıkarmak
Ne bugün, ne yarın.
İçindeyim tek başıma YOKLUĞUNUN tüm evrenimi kapladığı bu anın.
Her nefes alışımda kokusu doluyor içime yar’ın.
Kim bilir bir gün yine kavuşur ellerimiz,
Belki bugün belki yarın…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!