Zaman içinde zaman
Uzak değil kapıda
Köstebek olmuş insan
Ecel tarlalarında
Kemiklere belenmiş
Soğuk mezar kasveti
Ölümler tümsek kusmuş
Esrarengiz nizamda
Kimi mermer döşeli
Kiminde yaban otlar
Ayazlar çöreklenmiş
Zaman kuytularına
Çürümüş onca beden
Serpilmiş fersah fersah
Ulu orta yer tutmuş
Sonsuzluğun çarkında
Rüzgarın uğultusu
Delice savrulmada
Bir suskun bir kopmada
Sanki köşe kapmaca
Taşlar nurundan geçmiş
Yosun tutmuş kahrından
İnsan kokusu sinmiş
Kil toprak yığınlara
Sus pus olmuş ölümler
Gecenin mateminde
Ürperti kol gezmede
Beden zindanlarında
Zamana gömülmenin
Hüznü hüküm sürmekte
Karanlığa saplanmış
Donuk kör bakışlarda
Geçme vakti çatınca
Semanın süzgecinden
Esrar saçar bulutlar
Gök kubbenin tavrında
Ücra uçsuzluklardan
Düşüyorum mekana
Yıkanıp yunuyorum
Huzur sarnıçlarında
Güneşe selam verip
Öpüyorum alnından
Es geçilmez handayım
Bu ikinci baharda
Uhrevi alametler
Sinerken üzerime
Bir toprak bereketi
Ayağımın tozunda
Kayıt Tarihi : 31.7.2006 12:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!