KEZİZER’E
İki şey öldürür beni
Biri senin kehribar saçların
Diğeriyse, saçlarına benzeyen tütünüm.
YAŞAM, MUTLULUK
Bir içimlik sigaraymışım meğer
Hak etmeyen sevgililerin ağzında
Up uzun gördüğüm yaşam
Sigara ile küllük arasında
İzmarit olana kadarmış...
YOKLUĞUNDA
Sen yokken tutuklandım
Cezaevine girdim
Daha önceleri duyduğum
UNUTMANIN TADI
Bu kadar ıssızlaştı mı
Bizim oralar
Niye Zap’ın yitikleri
Yazılır hep
KAYBOLUŞUN
Gece olmasın isterim
Çünkü herkes gibi
Sende kayboluyorsun
Oysa Sen
Geçin tüm hızınızla
Puslu sokakları
Kovaladığınız,ulaşamadıklarınızdır
Tüm hayat boyu
Ne yazık ki farkında değil
Hiç biriniz
SEYFEDİN
Batan günün hüznü çökmüştü gever dağlarının eteklerine. Gün bitiminde o da herkes gibi evine dönmek zorundaydı.
80 darbesi daha bir kaç ay önce olmuştu. Halk pek yabancı olmadığı bu rejime hemen hemen hiç karşı çıkmamış, referandumla başka seçeneği olmadığından yüzde seksen beşlik bir çoğunlukla desteklemek zorunda kalmıştı. Tüm ülkede olağan durum sağlanmıştı ve olağan üstü durum iki bölge dışında tüm ülkede kaldırılmıştı.
Bu iki bölgede yaşayan halk her zaman olduğu gibi olağan durumdan yararlandırılmamıştı; bu insanlar tüm dışlama ve ezilmeye rağmen kopmak istemiyordu topraklarından. İstemleri ise tüm dünyadaki insanların istemleriyle aynıydı. İnsan gibi yaşamak.
Ne kadar çabuk gönlüme misafir oldun
Oturdun bağrımın baş köşesine
Sevgin kandan daha hızlı yayıldı damarlarıma
Senden önce sıradanlaşan herşeyim
Seninle anlam buldu
Asit misali
Yetmiş üç yaşındaydın
Bende otuz dört
İkimizin baba evlat hukuku
Otuz dört yılını kutlarken
Senin hep gülen yüzün bana dönükken
Benimse hep sırtım
du çawın reş mın mıvanın
wek zarukan wek xızanın
ez mam hewsa wan cawanda
mın na berden bı emanın
xaniyek teng ciheki sar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!